NNYlDYf. Spor salonlarındaki birçok kişi vücutta yağ yakımı ne zaman başlar bilmiyor. Uzun süreli gözlem yapmaya gerek yok, 5 ya da 10 dakika herhangi bir spor salonunun havasını teneffüs edin, kimin yağ yakabileceğini hemen tahmin edebilirsiniz. Bu yazıyı hazırlarken vücut kaç saatten sonra yağ yakar, spordan sonra yağ yakımı ne kadar sürer ve kaç saat aç kalınca yağ yakılır gibi soruların cevabını sizin için araştırdık. İlginç sonuçlara ulaştık. Zayıflamak ve forma girmek için birçok yöntem deniyoruz ancak bu yöntemlerin arasında egzersiz son derece önemli ve yapılan antrenman işin yağ yakımını hızlandıran tarafında bulunuyor. İster egzersiz sırasında isterseniz dinlenme durumunda olun vücudunuzun kas oranı arttıkça yağ yakımı sürecinin devam ettiğini biliyor muydunuz? Yanlış okumadınız, yağ yakımı uyurken bile gerçekleşebilir. Yeter ki doğru teknikleri uygulayın ve sağlıklı beslenin. Bu tamamen öğrendiklerinizi nasıl uyguladığınıza bağlıdır. Peki yağ yakımını sürekli hale getirmek için ne yapmalıyız, nasıl beslenmeliyiz, ne kadar süre ile egzersiz yapmalıyız merak ediyorsanız yazının sonraki bölümlerini okuyabilirsiniz. Yağ Yakımı Ne Zaman Başlar, Ne Kadar Sürer? Vücudumuz enerjiye ihtiyaç duyduğunda öncelikle karbonhidratları kullanır. Enerji kaynağı olarak karbonhidratlar tükendiğinde ise yağları kullanmaya başlar. Bu durumda spor esnasında şeker içeren yiyecekler yerseniz yağ yakımı sürecini engellemiş olursunuz. Uzmanlara göre orta yoğunluktaki bir egzersiz antrenmanın 15-20 dakika zaman aralığında bacak kaslarındaki depo edilmiş olan glikojen yakılmaya başlar. Oluşan şeker enerji kaynağı olarak kullanılır. Orta şiddette yapılan egzersizin 20 dakikadan sonraki aşamalarında kanda bulunan şekerler ve yağların bir kısmı kullanılır. 20. dakikadan itibaren adrenalin hormonunun salgılanması ile vücudun diğer bölgelerinde depo edilmiş yağlar kullanılmaya başlanır. 40 dakikadan fazla süren egzersizlerde ise karaciğer yağları yıkılmaya başlanarak gereken enerji elde edilmiş olur. Ancak bu sürelere ısınma ve gerdirme hareketleri süreleri dahil değildir. Vücut Aç Kaldıktan Kaç Saat Sonra Yağ Yakmaya Başlar? Canan Karatay veya İbn-i Sina’ya göre sağlıklı bir beslenme için öğün sayısı maksimum 3 olmalıdır. Dahası İbn-i Sina çok yürüyen daha sağlıklıdır der ve egzersizin önemini vurgular. Benzer şekilde Canan Karatay’da yağ yakımı için egzersiz dışında öğün aralarında 4 saat kuralını önerir. Ancak hepsi bu değil. Birçok çalışma sonucu vücudun 4 saat kaldıktan sonra yağ yakmaya başladığını ortaya koymuştur. Vücut aç kaldıktan 2 saat sonra insülin hormonu düşmeye başlar. Böylece kandaki şeker hücrelerin içine girerek enerjiye dönüşür. Sonraki 2 saat içerisinde de glukagon hormonu devreye girer ve depo şekerler enerji olur. Bu sürecin sonunda da leptin hormonu etkisini gösterir ve yağ yakımı süreci başlar. Sonuç olarak vücut depo yağları enerji olarak kullanır. Bu yüzden 4 veya 4,5 saat aralıklarla hazırlanan beslenme programı yağ yakma sürecini artırır. Başka bir ifade ile sık sık ama az az yeme planları yağ yaktırmaz, insülin salgısını artırır. Bu da kilo almak anlamına gelir. Özetle vücut aç kaldıktan 4 saat içinde yağ yakmaya başlar. Ancak size bir müjdem var çünkü bu süreyi kısaltmak hiç de zor değil! İşte vücudun yağ yakma sürecini azaltmak için yapılması gerekenler… Yağ Yakımı Süresi Nasıl Azaltılır? Her ne kadar yağ yakımı en az 15 dakika içinde gerçekleşse de bu süreleri azaltmanız mümkün. Örneğin tok karnına spor yapmaya başlarsanız bu süreyi uzatmış olursunuz. Tok karnına egzersiz yapmak zaten önerilmez ve verimli bir antrenman yapmış olmazsınız. Ayrıca tok karnına spor yapmanın tehlikeli yanları da var. Yağ yakımı süresinin azaltılması birinci derecede doğru beslenmeye, ikinci derecede de doğru egzersiz yapmaya bağlıdır. Egzersiz sırasında yağ yakımı süresini kısaltmak için Kaslı bir vücuda sahip olmak Kas artırıcı egzersizlere ağırlık vermek gerekiyor. Dinlenme durumunda kas kitlesinin yağ kitlesine göre daha fazla enerji harcadığını biliyor muydunuz? Peki ama kas kitlesi ve yağ kitlesi kaç kalori yakar? Yapılan araştırmalara göre; 1 kg kas 1 günde yaklaşık 12 kalori, 1 kg yağ ise 1 günde yaklaşık 4 kalori kadar yakar. Kasların yağlara göre tam 3 kat fazla enerji harcaması gerçeğinden yola çıkarak bu amaca ulaştıracak hem de kısa sürede sizi forma sokup kaslarınızı uyaracak olan bir adaptasyon programı uygulayabilirsiniz. Özellikle full body programların birçok bölgeye yönelik egzersiz içermesi ve uzun sürmesi nedeniyle tüm vücuda yönelik çalıştığınızda yağ yakımı açısından daha çok fayda sağlayacağınızı söyleyebilirim. Yağ yakımı ilk 15 dakikadan sonra başlıyor olsa da bu egzersizden en az 2 saat öncesinde yemek yenilmesi durumunda gerçekleşir. Yani tok olmanız bu süreleri artıracaktır. Yağ yakmak için hemen uzun süreli egzersiz yapmak doğru değildir. O nedenle yukarıda verilen adaptasyon programının uygulanması çok önemlidir. Gittikçe yavaş artan bir süreyi deneyimlemeniz daha etkili olacaktır. Örneğin spor salonuna yeni başladıysanız her hafta egzersiz süresini 5 dakika kadar artırmanız daha sağlıklı bir yol olacaktır. Spora yeni başlayanlar için egzersiz süresi ilk günden itibaren 40 dakika kadar olmak zorunda değildir. Buna tamamen sağlık durumunuza göre karar verilir. ÖZET Sonuç olarak vücutta yağ yakımı ne zaman başlar sorusuna cevap olarak gerdirme ve ısınma egzersizleri hariç ilk 15 dakikadan itibaren olarak verilebilir. Ayrıca spordan sonra yağ yakımı ne kadar sürer sorusu ise kas oranınızı artırdığınız ve koruduğunuz sürece ömür boyu şeklinde cevaplanabilir.
Aslında teknik olarak her dakika yağ yakarız. Ama şimdi kilo verme sürecinde daha fazla yağ nasıl yakılır, bunu konuşalım. Sayılamayacak kadar çok ürün, hap, çay, diyet yağ yakmayı sağladıklarını, en iyi olduklarını iddia ediyorlar ve her gün yenileri ekleniyor. Bu yazıdan sonra en etkili ve en sağlıklı yoldan nasıl yağ yakıldığını öğrenerek boş vaatlere kanmayacak kadar bilgileneceksiniz. Neden insülin yağ yakmada anahtar rol oynar Tüm uzmanlar insülin seviyesini kontrol etmenin yağ yakmada anahtar rol oynadığı konusunda hemfikirdir. İnsulini yükseltmeyen hormonal bir ortam yaratmak yağ yakmanın asıl sırrıdır. İnsülin ve karbonhidratlar ruh eşidirler ve birbirleri için yaratılmışlardır, kan şekeri arttığı zaman insülin de yükselir. Bir dilim pizza veya havuçlu kek yediğinizde insülin hemen ortama gelir. Ve insülin bir şeyi çok iyi yapar Yağ depolamak. Bu önemli hormon yağ ve protein yendiği zaman yükselmez, buna karşılık karbonhidratlar insülin yükselmesine neden olur. Karbonhidrat ne kadar çok işlenmiş ise kan şekerinizi o kadar hızlı yükseltir ve sonuç olarak, insülin de çok yükselir. Oysa proteinin insülinle pek arası yoktur ve insülinin kızkardeşi olan ve yağ yakmayı kolaylaştıran Glukagon’un düzeyini arttırır. Karbonhidratı kısıtlayan ve hayvansal proteine ağırlık veren diyetler ör. Atkins, Dukan, South beach, Karatay karbonhidratı azaltmada aşırı uç noktalara giderek beslenmenin çok büyük bir kısmını hayvansal gıdalar ve doymuş yağlarla doldururlar Ayrıca madalyonun bir de karanlık yüzü var. Düşük karbonhidratlı yüksek proteinli diyetleri sürdürebilmek zordur ve karbonhidratı şeker içerir ve insülin salgılatır birazcık yediğinizde bile, aslında yediğiniz hayvansal protein ve yağlar yüksek kalorili olduğundan hemen kilo almanıza neden olurlar. Sağlıklı ve sağlıksız tüm karbonhidratları çıkarıp oluşan boşluğun yerini hayvansal protein ve hayvansal yağlarla doldurursanız uzun vadede kalp damar hastalığı riski artar, vücut inflamasyon denen yangının içine atılır ve kanser riski artabilir. Bunların hepsinin oluşması zaman aldığından o an zarar görmediğinize inanırsınız. Bu diyetlerin bir diğer olumsuz tarafı zararlı olabilen yiyecekleri arttırmasının yanısıra, hastalıklardan koruyucu antioksidan ve vitamin kaynağı meyve, sağlıklı karbonhidrat ve lif kaynağı olan baklagilleri, tam tahılları sınırlaması ve bunların şişmanlattığı gibi yanlış bir sonuç çıkarılmasına neden olmasıdır. Ancak yağ yakmanın daha sağlıklı yolları da vardır. Hayvansal protein ve doymuş yağ yerine, ceviz, fındık, badem gibi kuruyemişler, avokado, hindistan cevizi yağı ve bitkisel protein yiyerek de sağlıklı şekilde yine yağ yakabilirsiniz. Karbonhidratlar yağ yakma sürecini nasıl etkilerler Şeker ve insülinin ruh eşi olduklarını ve insülinin görevinin yağ depolamak ve şişmanlatmak olduğunu artık öğrendiniz. Eğer bu konuda şüpheniz varsa tüm dünyada yazılmış tüm biyokimya ve endokrinoloji kitaplarını açıp okuyun, hepsi insülinin görevinin yağı hücre içerisine koymak olduğunu yazar. Sadece göbeğinizin değil, aynı zamanda damarlarınızın da yağlanmasını sağlar. Yani eğer gerçekten yağ yakmak istiyorsanız insülin salgılanmasını kontrol etmeniz gerekir. Karbonhidratları sınırlamak bunu yapmanın anahtarıdır. Düşük karbonhidratlı bir diyet insülini azaltarak yağ yakmanızı sağlar. İnsülin seviyesi yüksek iken yağ hücreleriniz yağ kaybetmeyecek şekilde kilitlenir ve kilo vermek metabolik olarak zorlaşır. İnsülin seviyesi azaldığında yağ hücrelerinin kilitleri açılır. İnsülin seviyenizi yediğiniz karbonhidratların kalitesi ve miktarı belirler. Şeker, un, tatlılar gibi işlenmiş karbonhidrat kaynakları, insülini roket hızıyla yükseltirler. Yağ yakmada sebzelerin rolü İnsülin düzeylerinizi kontrol altına aldıktan sonra sebzeler yağ yakımını sağlamak için size iki yoldan yardım ederler. Birincisi çok miktarda yeşil yapraklı sebzeleri yemek açlık duygusunu azaltır. Sizin ve vücudunuzun doymasını sağlayacak mikrobesinlerle vitamin, antioksidan, fitokimyasallar, mineraller ile doludur. Ayrıca sebze tüketiminiz arttığı zaman tatlı krizleri daha az yaşarsınız. İkinci olarak çoğu sebzeler, örneğin mantarlar, yeni damar oluşumunu engellerler. Tümörler daha çok büyüyebilmek için daha fazla kana ihtiyaç duyarlar ve bunun için yeni damar oluştururlar. İlginç şekilde,yağ dokusu da büyüyebilmek için yeni damar oluşturur. Sebze tüketiminizi arttırdığınız zaman özellikle brokoli, mantar, soğan, yeşillikler ve çilekgiller, yeni damar oluşumunu engelleyerek yağ miktarının azalmasını sağlarlar. Araştırmacılar şu sıralar, obezite ve bağlantılı metabolik hastalıkların tedavisinde kullanmak üzere yağ dokusunu farmakolojik olarak etkileyebilecek yeni tedavi edici seçenekler konusunda araştırmalar yapıyorlar. Türkçesi sebzelerin bu özelliklerini ilaç haline getirmeye çalışıyorlar. Yağ yakmada rol oynayan diğer faktörler Her öğünde az miktarda protein yemek yağ yakmanıza yardımcı olur. Bitkisel protein içeren bir smoothie, çilek ve kuruyemiş eklenmiş bir yulaf ve sebzeli bir omlet sabah şekerinizi yükseltmeden dengeleyerek güne başlamanın sağlıklı yollarıdır. Iştahı düzenleyen iki hormon daha vardır Ghrelin ve Leptin. Ghrelin yemek yemenizi söylerken, Leptin artık yeme der. Bilimsel çalışmalar sabahları proteinli bir kahvaltı yapmanın, karbonhidratlı bir kahvaltıya oranla ghrelin düzeyini daha çok düşürdüğünü gösteriyor. Ghrelin düzeylerini düşürürseniz kan şekeriniz daha iyi dengelenir ve daha az acıkırsınız. Öğünlerinizde az miktarda hayvansal protein ve bitkisel protein yiyerek , kuruyemiş, avokado, hindistan cevizi yağı gibi sağlıklı yağları, sebze ve salataları ne kadar çok yerseniz o kadar hızlı yağ yakmanız mümkün olacaktır. Ayrıca yeşil çay içmek yağ yakmanıza yardımcı olur. Kalori kısıtlama ve yağ yakma Kalori kısıtlamanın, yani az yemenin yağ yakma işleminde yine anahtar rollerden birini oynadığını söylemek gerekir. Kalori kısıtladığınız zaman toplam yağ miktarının azaldığını gösteren çok fazla sayıda araştırma mevcuttur. Fakat bundaki problem açlıkla baş edemeyip eninde sonunda bırakmak zorunda kalınması ve vücudun besin ihtiyaçlarını karşılamadığı için sağlık problemlerine neden olmasıdır. Kalorisi düşük ama besin değeri yüksek sebze ve salataların yenmesi ise hem kaloriyi azaltmanızı hem de vücudunuzun ihtiyaçlarını karşılaması bakımından daha doğru bir yoldur. Lifin yağ yakma üzerine etkisi Lif üç yoldan yağ yakımında rol oynar. Ghrelin düzeyini azaltarak, midede dolgunluk sağlayıp doyma hissine yardımcı olur ve gelen sağlıklı şekerin kana yavaş karışmasını sağlayarak insülinin hızlı yükselmesine engel olur. Bilimsel bir çalışma günde 14 gram lif tüketildiği zaman aylık olarak fazladan 2 kilo daha kaybetmeyi sağladığı gösterilmiştir. Sağlıklı lifi diyetinize sağlıklı kaynaklardan ekleyin. Bazı yağlar, daha fazla yağ yakar Omega 3 yağlar ve kuruyemişler, avokado ve çekirdeklerdeki yağlar, depolanmış yağ hücrelerinin kilitlerini açar ve sizin kendi vücudunuzun ürettiği karnitin düzeylerini yükseltir. Bu şekilde sağlıklı yoldan metabolizmanızı hızlandırır Ayrıca size enerji verir ve serotonin düzeylerini arttırırarak tatlı/açlık krizlerini engeller. Bunları hap olarak kullanmak tek başına kilo vermenizi sağlamaz. Ancak düşük miktarda sağlıklı karbonhidratlı bir diyet ve egzersizle kombine edildiği zaman yağ yakımınızı hızlanır. Yağ yakmak için ne kadar egzersiz yapmak gerekli? Egzersizin kalp damar, bağışıklık sistemi ve tüm sağlık üzerine olumlu etkileri saymakla bitmez. Ancak dürüst olalım, aranızda kaç kişi yağ yakmak için değil de, bu sağlık yararları için egzersiz yapar? Aerobik egzersizler yağ yakma konusunda pek katkı sağlamazlar, direnç egzersizleri ve yoğunlaştırılan egzersizler daha etkili şekilde yağ yakmanızı sağlarlar. Örneğin yürürken 20-60 saniye koşup nabzınızı yükseltmeniz ve sonra tekrar yürümeniz, sadece yürümekten daha fazla yağ yakar. Çalışmalar bu şekilde yoğunluğu zaman zaman arttırılarak yapılan egzerisizin daha fazla yağ yaktığını gösteriyor. Aç karnına yapılan egzersiz yağ yerine kas yakar bu nedenle dikkatli olun. Uyku ve stres yağ yakmayı nasıl etkiliyor? Her şeyi yaptınız ancak 5 saatten az uyuyorsanız tüm bu çabalarınız boşa gidebilir. Uykusuzluk ve stres asla harcayamayacağınız kadar çok miktarda yemenize neden olarak yağ yakma çabanızı sabote edebilir. Günde ortalama 7 saat kaliteli bir uyku yağ yakmak için gereklidir. Az uyuduğunuz zaman ghrelin hormonu artar, bu da sizi daha fazla yemeniz için tetikler, dolayısıyla insülin seviyeniz de artar ve yedikçe yeme kısır döngüsüne girersiniz. Daha fazla yağ depolarsınız ve iştahı azaltan leptin hormonu az uyku nedeni ile azalır. Bu da gündüz de daha çok yemenize neden olur. Aşırı stres kortizol düzeyini arttırarak yağ depolanmasına neden olur. Stresten tamamen kurtulmak belki zordur ancak nasıl idare edebileceğinizi öğrenebilirsiniz. Olaylara yaklaşımınızı değiştirerek daha az stres yaşayabilirsiniz veya dua, yoga, meditasyon, telkin, EFT, NLP gibi yaklaşımlar stresi yönetmenize ve daha az etkilenmenize yardımcı olabilirler. Hangi sebzeler yağ yakar? Tüm alyum grubu sebzeler tüm soğan ve ailesi Çilek ve tüm ailesi Siyah pirinç Baklagiller Tarçın Narenciye meyveler Brokoli ve karnabahar Lahana ve ailesi Keten tohumu Zencefil Yeşil çay Mantarlar Omega 3 yağlar Biberler Nar Resveratrol Ispanak Domates Zerdeçal Bu listede ilginç olan şey, tüm bu sebzelerin aynı zamanda kanserin büyümesi ile savaşan sebzeler olmasıdır. Bilimsel yönden baktığımızda bu bilgiler yağ yakmak için yararlı görünüyor. Açık fikirli olun ve sizin için neyin yararlı olduğunu araştırdıktan sonra uygulayın. Sağlık tesadüf değildir, sağlıklı yaşayın.
Eğer kilolu bir bireysek spor yaparken hepimiz kilo verirken yağ da yakmak salonlarına gidip vakit harcayarak yağ yakmaya vücut spordan kaç dakika sonra yağ yakmaya başlar?Bu sorunun cevabı yaptığınız programa göre değişiklik gösterse de ideal bir yağ yakma programı uyguladığınızı var sayarsak spora başladıktan bir 20 dakika kadar sonra vücudunuz yağ yakımına ağırlık yoğunluklu bir program yapıyorsanız bu süre 40 dakkayı bile yağ yakımı hakkında yardımcı olacağımız yazımıza ideal bir yağ programı hakkında bilgiler vererek başlayalım. İdeal Yağ Yakım Programı Nasıl Olmalıdır? Öncelikle yağ yakımı için programınız daha çok kardio ağırlıklı koşu,bisiklet,eliptik gibi vücudunuzda çokça enerji tüketimini sağlayıp kilo vermenize yardımcı olacak antrenmanlar bütününe tip bir antrenman programı sizin kilo vermenizde çok yardımcı bir programda vücudunuz spora başladığınız andan 20 dakika kadar sonra yağ yakımına dikkat etmeniz gereken bu antrenmanlarda süreyi tutturmanızdır. Ne Kadar Süre Kardio Yapılmalı? Egzersiz sırasında siz her ne kadar çokça spor yaptığınızda daha çok kilo vereceğinizi düşünseniz de aslında olaylar tam olarak öyle siz gereğinden fazla efor sarf ederek vücudunuzu yorduğunuzda vücudunuz bir savunmaya bu şekilde savunmaya geçerek yağ yakımını bırakıyor ve artık karbonhidrat yakmaya yakılmayan yağlar depolanıyor ve aslında siz çok çalışarak daha çok yağ yakmak isterken vücudunuzda daha fazla yağ birekmesine sebebiyet fazla efor sonucunda vücudunuz yoruluyor ve sakatlanma oranıda daha çok için yağ yakmak için yapacağınız ideal spor programı ortalama 40-45 dakika kadar kardio içeren bir spor programı bir programda sağlıklı olarak yağlarınızdan kurtulursunuz.
Fazla enerji tüketimi Alınan fazla enerji, kaynağı ne olursa olsun yağ şeklinde depolanır. Yani fazla tüketildiği takdirde kilo aldırmayacak hiçbir besin yoktur. Tek başına zayıflatabilen bir yiyecek olmadığı gibi. Ancak bazı besinler kan şekerini aniden yükselterek daha hızlı yağ depolanmasına neden olabilir. Basit şekerler hızla yağlandırır Üç beyazdan uzak durmak gerekliliği bu noktada yerini bulur çünkü beyaz un ve şeker kan şekerinin hızlı yükselmesine sebep olur. Tuz ise bu gıdalardaki şekerin emilimini artırdığı için yağlanmaya katkıda bulunmuş olur. Hızlı yükselen kan şekeri ise özellikle karın bölgesinde yağlanma yapar. Beyaz undan elde edilen tüm gıdalar, meyve suları,fruktoz şurubuyla yapılmış tatlılar ve fast food gıdalar en hızlı yağ depolayan yiyeceklerdir. Zeytinyağı da şişmanlatır mı? Yüksek kalori tüketimi yağ depolanmasını artırır demiştim. Yağların kalorisi karbonhidratlara göre yüksektir. Ancak aşırı tüketilmezse, vücudu basit şekerler kadar yağlandırmazlar. Çünkü kan şekerini yükseltmezler fakat çok fazla alındıklarında zaman içinde yerleşen bir vücut yağlanması yaparlar. Zeytinyağı sağlıklı bir yağdır ancak bu kilo aldırmayacağı anlamına gelmez. Unutmayın bütün yağların kalorisi aynıdır. ''İlacın besinin, besinin ilacın olsun.'' Hipokrat Tüm kültürlerde ve dillerde ''ne yersen o olursun' anlamına gelen bir söz muhakkak var. Yediğimiz gıdalar,tükettiğimiz içecekler, beslenme şeklimiz ruhumuzu ve mizacımızı da şekillendirir. Geleceğe, sağlıkla ve içten gelen enerjiyle yürümenin yolunun sağlıklı bir beden ve zihinden geçtiği bilinciyle hareket edersek kendimizi ''diyet yapıyorum'' mantığıyla kısıtlanmış hissetmeyiz. Sonuç olarak ne yersek oyuz! Nasıl besinler tükettiğimiz, sağlığımızı ve görüntümüzü direkt olarak belirleme gücüne sahiptir. Sağlıklı beslenme cildimizin,saçlarımızın hatta bakışlarımızın güzelliğini artırıp, zinde bir görünüme kavuşmamızı sağlar. Sağlıksız, şekerli, yağlı ve yüksek kalorili bir beslenme ise solgun,enerjisiz ve biçimsiz bir görünüme yol açar.
Beklenmedik ve ani kilo kayıpları birçok farklı nedenden kaynaklanabilir ve bazıları ciddi bir sağlık sorunuyla ilgili olabilir. İşte ani kilo kaybına neden olan sağlık sorunları. Ani ve beklenmedik kilo kayıpları çoğu zaman sağlıksız beslenmeden kaynaklanır. Özellikle hastalık durumunda yetersiz beslenme bu duruma neden olur. Uluslararası bir araştırmaya göre, dünyadaki hastanelerdeki hastaların yüzde 50'sine kadarı iyi beslenmiyor veya yetersiz beslenme riski altında. Bu, ihtiyaç duydukları besinlere yeterli miktarda sahip olmadıkları anlamına gelir. Yetersiz beslenme çok uzun sürerse, beklenmedik ve ani kilo kaybı da dahil olmak üzere sağlık üzerinde zararlı bir etkiye sahiptir. İleri yaştakiler ise ilaçlar ve doğal iştahsızlık nedeniyle daha fazla kilo kaybı riski altındadır. Ani kilo kayıplarını en iyi önleme protein, yağ ve karbonhidratları yeterince birleştiren dengeli bir diyet izlemektir. Birçok farklı sağlık sorunu beklenmedik ve ani kilo kayıplarını beraberinde getirebilir. İşte en yaygın olanları. Kas kaybı Sarkopeni Kas kaybı 40'lı yaşlarda başlama ve 75 yaşından sonra daha hızlı ilerleme eğilimindedir. Çoğu kişide 30 yaşından sonra orta derecede kas kütlesi kaybı yaşanır ve bu yaşla birlikte katlanarak artar. Hormonal değişiklikler vücudun yıllar içinde kas kütlesini nasıl geliştirdiğini ve biriktiğini etkilese de, sarkopeni vakalarının çoğu kötü beslenmenin yanı sıra hareketsizlik ile de ilgilidir. Kas kaybını önlemenin ve tedavi etmenin en iyi yollarından biri daha fazla protein, kalsiyum ve D vitamini tüketmektir. İleri yaştaki yetişkinler genellikle aynı kas kütlesini korumak için daha fazla proteine ihtiyaç duyarlar, çünkü vücut protein işlemedeki verimliliğini kaybeder. Et gibi asit üreten gıdalar bakımından zengin, meyve ve sebze bakımından düşük diyet türlerinin de kas kütlesi üzerinde yıkıcı etkileri vardır. Günlük olarak egzersiz yapmak da kas kütlesini ve gücünü geliştirmeye yardımcı olur. Kanser Lösemi, akciğer, pankreas, meme ve kolon kanseri de dahil olmak üzere çeşitli kanser türleri açıklanamayan ve ani kilo kaybına neden olur. Kanser hastalıklarında kilo vermenin birçok nedeni vardır. Bazı kanserler daha fazla kalori yakan dinlenme metabolizmasının hızlanmasına neden olurken, diğerleri kilo kaybına yol açan enflamatuar proteinler üretebilir veya vücuttaki konumları nedeniyle kilo kaybına neden olabilir. Örneğin, bazı pankreas kanserleri midenin boşaldığı yerlerde gelişir ve daha hızlı tokluk hissine neden olur. Ve bazı özofagus kanserleri yutma güçlüğüne neden olarak yemek yemeyi kısıtlar ve bu da kilo kaybına yol açar. Kilonuzun yüzde 10'undan fazla açıklanamayan kilo kaybı görürseniz, tam bir kontrol için mutlaka bir uzmana başvurun. Radyasyon ve kemoterapi gibi kanser tedavileri de iştah kaybı, mide bulantısı, kusma ve ağız ülseri gibi yan etkilere neden olarak yemek yemeyi engelleyebilir. Hipertiroidi Açıklanamayan kilo kaybı graves hastalığı zehirli guatr gibi tiroid hastalığının bir işareti olabilir. Bui tiroid bezinin aşırı tiroid hormonu salgılayarak neden olduğu otoimmün bir sağlık sorunudur. Kilo kaybına genellikle kalp çarpıntısı, saç dökülmesi ve uykusuzluk gibi belirtiler eşlik eder. Tiroid bezinin aşırı aktif olduğu durum olan hipertiroidi basit bir kan testi ile tespit edilebilir. İyi haber, tüm bu durumların tedavi edilebilmesidir. Hipertiroidin nedeni ne olursa olsun, belirtileri tersine çevirmeye yardımcı olabilecek tedaviler vardır. HIV ve AIDS AIDS olarak da bilinen edinilmiş immün yetmezlik sendromu, insan immün yetmezlik virüsünün HIV neden olduğu kronik, hayatı tehdit eden bir hastalıktır. HIV vücudun besin emilimini engelleyebilir, yetersiz beslenmeye ve iştahsızlıklara yol açabilir. HIV ve AIDS, iştah azalması veya yemek yemenin acı verici bir süreç haline gelmesi nedeniyle kilo kaybına neden olan enfeksiyon riskini de artırabilir. HIV veya AIDS için kesin bir tedavi yoktur ancak, hastalığın ilerlemesini önemli ölçüde yavaşlatabilecek, enfeksiyon riskini azaltabilecek ve HIV/ AIDS'li kişinin nispeten sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlayacak ilaçlar mevcuttur. Peptik ülser Peptik ülserler, midenin iç zarında ve ince bağırsağın üst kısmında gelişen açık yaralardır. Peptik ülserlerin ana belirtisi mide ağrısı olduğundan, bunlar genellikle iştah kaybına neden olur. Peptik ülserlerin tokluk hissi vermesi de yaşanabilir. Yaşam tarzı değişiklikleri, çeşitli ilaçlarla birlikte bu hastalığı ve eşlik eden kilo kaybını tedavi etmenin en iyi yoludur. Depresyon Depresyon farklı şekillerde kendini gösterebilir ve kilo kaybı da bunlardan biridir. Depresyonun birçok yan etkisinden biri, kişide doğal olarak kilo kaybına neden olabilen iştahsızlıktır. Depresyonun tek bir nedeni yoktur ancak birçok durumda ilaçla tedavi edilebilir. Ancak bazı antidepresanlar kilo kaybına neden olabilir. Kalp yetmezliği Kalp yetmezliği, kalp kaslarının vücuda yeterli kan ve oksijen pompalayamadığında ortaya çıkar. Bu hastalığın önemli bir göstergesi, 6 ay içinde normal kilonun en az yüzde oluşturan hızlı ve açıklanamayan kilo kaybıdır. Diyabet Tip 2 diyabet genellikle kilo alımı veya obezite ile ilişkilidir, ancak şaşırtıcı bir şekilde kilo kaybı da bu hastalığın bir belirtisi olabilir. Vücut normalde insülin kullanmadığında, glikoz yakıt görevi görmek için kan dolaşımına geçmez. İnsülin eksikliği olduğunda, vücut enerji kazanmak için yağ ve kas yakmaya başlar ve toplam vücut ağırlığının düşmesine neden olur. Diyabet basit bir kan testi ile teşhis edilebilir. Herhangi bir endişeniz varsa mutlaka bir uzmana danışın. Çölyak hastalığı Çölyak hastalığı, ince bağırsağa zarar veren glütene kronik maruziyet nedeniyle ağırlaşan otoimmün bir hastalıktır. Glüten buğday ve diğer tahıllarda bulunan bir proteindir. Çölyak hastalığı, besinlerin emilimini ve uzun vadede kalorilerin emilimini durduran bağırsak duvarını yok eder ve bu da kilo kaybına yol açar. Parazitler Tenya ve kurt gibi parazitler, kontamine yiyecekleri veya su tükettikten sonra vücuda girebilir. Parazitler vücuttaki besinleri emmede ve üremede aktiftir. Bu iştah ve kilo kaybına neden olur. Parazitlerin varlıklarını ortaya çıkarmaları haftalar, aylar ve hatta yıllar alabilir. Vücutta çoğaldıklarında bulantı, kusma, ishal ve kilo kaybı artar. Demans Alzheimer hastalığı veya diğer demans türlerine sahip kişiler sık sık kilo kaybı yaşar, çünkü beslenme ihtiyaçlarını karşılayamazlar. Bunun dışında diğer faktörler de buna katkıda bulunur. Demanslı insanlar sosyal olarak izole olurlar veya düzenli olarak yemek yemeyi unuturlar. Beyindeki nöronların bozulması tat ve koku duyusunu zayıflatır ve yiyecekleri daha az iştah açıcı hale getirir. Önemli kilo kaybı olan yaşlı yetişkinlerin demans geliştirme riskleri artar. Crohn hastalığı Yetersiz beslenme ve kilo kaybı genellikle sindirim sisteminin iltihaplı bir hastalığı olan Crohn hastalığına eşlik eder. Çölyak hastalığında olduğu gibi vücut besinleri düzgün bir şekilde ememez ve hastalar daha az yemeye başlar. Ek olarak Crohn hastalığı ağız ve mide de dahil olmak üzere tüm vücutta yaralara neden olabilir. Bu, yemek yemeyi acı verici hale getirir ve daha sonra yiyeceklerden nefret etmeye yol açar. Romatoid artrit Romatoid artrit RA eklemleri ağrılı, sert ve şişmiş hale getiren kronik bir hastalıktır ve beklenmedik kilo kaybına da neden olur. Hastalık iltihaplıdır, bu da sitokin adı verilen bir grup proteinin vücutta aşırı üretilmesine ve bazal metabolizma hızında bir artışa yol açar. Vücut daha fazla kalori ve yağ yakar ve hastalar istemeden kilo kaybeder. Lupus RA gibi lupus da otoimmün bir hastalıktır, ancak böbrek hasarından sindirim sistemi bozukluklarına ve cilt sorunlarına kadar tüm vücudu etkiler. Etkilenen o kadar çok organ sistemi vardır ki, hastalar kaçınılmaz olarak kilo kaybı yaşar. Lupus mide reflüsüne de neden olabilir ve bu da bazı hastaların yemekten kaçınmasına neden olur. Mide krampları ve ishal de dahil olmak üzere sıklıkla lupusa eşlik eden sindirim sistemi bozuklukları ve hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar da kilo kaybına yol açabilir. Çinko eksikliği Vücudun en iyi şekilde çalışması için çinko da dahil olmak üzere birçok vitamin ve minerale ihtiyacı vardır. Çinko eksikliği iştah ve kilo kaybına neden olabilir. Çinko eksikliği ağızda kalıcı olarak kötü bir tat verir, bu da iştahı bastırır ve kilo kaybına neden olur. İyi çinko kaynakları arasında kırmızı et, tavuk, hindi, baklagiller ve kuru yemişler bulunur. Çinko eksikliği, hipertansiyon için reçete edilen antibiyotikler ve diüretikler de dahil olmak üzere bazı ilaçların alınmasından da kaynaklanabilir. Sjögren sendromu Sjögren sendromunun en yaygın 2 belirtisi göz kuruluğu ve ağız kuruluğudur. Tükürük bezleri yok olur ve insanlar yemek yemekte ve yutmakta zorlanır. İyi ağız hijyenine rağmen, bu hastalığı yaşayan insanlar ağız sorunlarına sahip olabilir ve hatta dişlerini kaybedebilir. Bu da yemek yemeyi engelleyerek kilo kaybına neden olabilir.
vücut nereden yağ yakmaya başlar