m3zZjS. Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi? Kadın ve kocanın, boşanma davası süresinde de, evlilik birliğinde sürdürdükleri yaşam standardına eşit bir yaşam sürdürülmesi bakımından, istemde bulunan eş lehine, yiyecek, barınma, giyecek, yakacak, ortak çocukların bakımı için gereken giderleri vs dikkate alarak, çalışması halinde bile nafaka bağlanmasına hakim karar konusunda toplumun genelinde yanlış bir kanı vardır. Nafaka sadece kadına bağlanmaz, hayatın akışı içerisinde kadın ve kocanın ekonomik şartları farklılık gösterebilir. Yani boşanma davası sürecinde kocanın yoksulluğa düşme tehlikesi olduğunda da kadın ekonomik durumu var ise kocaya da nafaka Ücretle Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi?Boşanma davası ve neticesinde kadın veya kocadan herhangi birinin diğer eşe ödemesine hüküm verilebilecek üç farklı nafaka türleri vardır. Boşanma sürecinde bulunan kişilerin merak ettiği hususlardan birisi de çalışan kadınların boşanmaları durumunda nafaka alıp kadının nafaka alabilir mi sorusunu cevaplayabilmek adına öncelikle kişilerin hangi nafaka türünü hangi koşullarda alabileceklerini açıklamaya üç farklı nafakada da farklı şartların varlığı aranır. Bu şartlar mevcut ise, kendisine nafaka bağlanan tarafın kadın ya da koca olmasının önem ifade etmediği gibi çalışan kadın veya erkeğinde nafaka alması da mümkün kadına nafaka bağlanıp bağlanmayacağı hususunun da nafaka türleri ayrı ayrı değerlendirmeye çalışalım. Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi?Çalışan Kadın Tedbir Nafakası Alabilir Mi?Tedbir nafakası, boşanma davası başlamasından itibaren kadın veya kocadan herhangi birinin yoksulluğa düşme ihtimali karşı eşin diğer eşe boşanma gerçekleşene kadar ödemesi gereken nafaka davası içerisinde eşler maddi olarak yıpranabilmektedirler. Bu hallerde yoksulluğa düşen eş boşanma tamamlanıncaya kadar, mağduriyetin giderilmesini diğer eşten mahkeme aracılığıyla ve kocanın, boşanma davası sırasında da, evlilik birliği içerisindeki yaşam koşullarına uygun bir yaşam sürdürebilmeleri için, istemde bulunan eşe, gıda, barınma, giyecek, ısınma, çocukların bakımı için gereken giderleri vs. dikkate alarak, kadın çalışıyor olsa dahi tedbir nafaka mahkemesi hakimi, her iki eşin de maaş, kira geliri gibi toplam gelirini belirler kadının ihtiyaçları ile kocanın ödeme gücüne göre bir nafaka miktarına karar davası boyunca tedbir nafakası almak isteyen eşlerin hakimden tedbir nafakası bağlanması için istemde bulunması gerekir. Aile mahkemesi hakim taraflardan bir istem yokken kendisi tedbir nafakasına karar nafakası, hakimin boşanma kararının kesinleşmesi tarihine kadar ödenir. Kararın kesinleşme ile beraber tedbir nafaka sorumluluğu ortadan kalkar. Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi?Çalışan Kadın Yoksulluk Nafakası Alabilir Mi?Yoksulluk nafakasının gayesi, boşanma davası kararının kesinleşmesiyle beraber evlilik birliği resmi olarak sona ermiş olsa bile, kadının eşlerin, evlilik birliği içinde sahip oldukları yaşam standardına kıyasla uçurum oluşturmayacak ekonomik seviyede hayatını devam ettirmesini bu nafakada, eşlerin, boşanmaya neden olan hususlarda kusur oranlarına göre bir değerlendirme yapılarak yoksulluk nafakası miktarı belirlenir. Kusuru diğer eşle eşit düzeyde veya daha az olan kadının, boşanma davası sürecinde, ayrıca nafaka davası açarak veya boşanma kararı kesinleşmesinden sonra ki bir yıl içinde istemde bulunması durumunda yoksulluk nafakası almasına karar diğer ölçüde nafaka talep eden kadının gerçekte nafakaya ihtiyacının olup olmadığının konuda, eşlerin sosyal ve ekonomik halleri, günün ekonomik şartları, evlilik birliği içerisindeki sürdürülen yaşam standardı gibi veriler ayrı ayrı incelenip buna göre karar nafakası talebinde bulunan kadının, sigortalı bir işte maaşlı çalışması, düzenli gelire sahip olması gibi gerekçeler, tek başına, nafaka bağlanmayacağı manasına isteminde bulunan kadının veya eşin, maaşının ve kira geliri, emekli aylığı gibi diğer bütün gelirlerinin, kendisini yoksulluktan kurtaracak seviyede olup olmadığı büyük önem dikkat edilmesi gereken husus evlilik birliği içerisindeki yaşam koşullarının, boşanma ile arasında uçurum olup olmadığıdır. Fakat her iki eşin sürekli ve düzenli gelirleri varken, ekonomik durumları ve yaşam standartları birbirine yakınken, kadının diğer eşinden diğer şartlarda mevcut olsa bile yoksulluk nafakası bağlanması, adalet ve hakkaniyet ilkesi uymaz. Ayrıca yoksulluk nafakasının gayesine ve mantığına gibi hallerde aile mahkemesi hakimi, yoksulluk nafakası isteminde bulunan kadının boşanma neticesinde değişen ekonomik koşullardan ciddi fark olmaması. Zor durumda kalmaması için günün ekonomik şartlarını da göz önüne alacak şekilde geniş açıdan bir değerlendirme yaparak hakkaniyete riayet ederek yoksulluk nafakası bağlanıp bağlanmayacağına, bağlanacak ise de nafaka miktarına karar verir. Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi?Çalışan Kadın İştirak Nafakası Alabilir Mi?İştirak nafakasının gayesi, boşanma ile velayeti kadında veya eşte bırakılmış olan müşterek çocuğun bakımı, eğitimi ve her türlü ihtiyaçları için yapılan giderlere diğer eşin ekonomik gücü oranında katılımının nafakasında, önemli olan ortak çocuğun ihtiyaçlarının imkan olduğu ölçüde en kusursuz nitelikte karşılanması sağlamak için, her iki ebeveynin de bu gereksinimlerin karşılama sorumluluğu açısından ekonomik ve mali güçler oranında ve yeterli geliri olmayan eşten iştirak nafakası ödemesi beklenmez. Yalnızca velayet sahibi ebeveynin maddi gücünün çok iyi olması hallerinde, diğer eşin iştirak nafakasına hükmedilemeyeceği de mahkemesi hakimi iştirak nafakasını belirlerken öncelik müşterek çocuğun ali menfaatlerini gözetip korumak, bunun yanında velayet sahibi olmayan ebeveynin ekonomik gücüne göre iştirak nafakasına hükmetmek. Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi?Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi? Sıkça Sorulan SorularKADININ ÇALIŞIYOR İSE YOKSULLUKTAN KURTARACAK DÜZEYDE DÜZENLİ VE SÜREKLİ BİR GELİRİNİN OLUP OLMADIĞININ TESPİTİ LÜZUMU Kadının çalışıp çalışmadığının, çalışıyorsa yoksulluktan kurtaracak düzeyde düzenli ve sürekli bir gelirinin olup olmadığının,İşten ayrılmışsa kendi isteği ile ayrılıp ayrılmadığının araştırılarak; boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekir. BOŞANMA NAFAKA VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI – DAVACININ ÇİFTÇİLİKLE UĞRAŞTIĞI VE YÜZ DÖNÜMÜ AŞKIN TARIM ARAZİSİ BULUNDUĞU – JANDARMA TARAFINDAN TUTULAN ZABITTA HESAP HATASI BULUNMASI Somut olayda davacı kadın bir fabrikada işçi olarak çalışıyor olmakla birlikte yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasına göre 2002 Haziran ayında net Eylül ayında net TL. maaş almakta başkaca bir geliri üniversiteye giden ve iştirak nafakası almayan, üç kız çocuğu ile birlikte yaşamaya çalışmaktadır. Davalı koca ise davacı ve çocuklarının oturduğu evi birlikte yaşadığı kadına satmış ve çocuklarıyla davacıyı evden ekonomik sosyal durum araştırmasına göre toplam 102650 m2 taşınmazı olup çiftçilikle uğraşmaktadır. talimatı üzerine Jandarma tarafından tutulan tutanağa göre Haziran 2002 itibariyle aylık yıllık ise TL. geliri çiftçilikle uğraştığı ve yüz dönümü aşkın tarım arazisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Esasen Jandarma tarafından tutulan zabıtta hesap hatası bulunduğu da görülmektedir. KADININ BOŞANMADAN SONRA İŞE GİRDİĞİ – ASGARİ ÜCRET MİKTARI GELİRİ BULUNMANIN YOKSULLUĞU ORTADAN KALDIRMAYACAĞI Somut olayda her ne kadar davalı kadının boşanmadan sonra işe girerek çalıştığı sabit ise de aldığı ücretin düzeyinde bulunduğu, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre de asgari ücret miktarı geliri bulunmanın yoksulluğu ortadan kaldırmayacağı hususunun kabul edildiği, buna göre davalının asgari ücret tutarında gelirinin bulunduğundan bahisle yoksulluk nafakası tümüyle kaldırılması doğru var ki her iki tarafın da asgari ücretli çalışan olduğu ve çoğun içinde azında bulunduğu gözetildiğinde yoksulluk nafakası tümüyle kaldırılmayıp hakkaniyet ölçüsünde indirilmesi gerekir. BOŞANMA VE NAFAKA DAVASI – SOSYO EKONOMİK DURUMU ZAYIF OLAN EŞİN DİĞER EŞTEN NAFAKA TALEBİ – DİĞER EŞİN ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞMASININ NAFAKAYA ETKİSİ Dava, boşanma ve nafaka istemine olayda davalı eşin asgari ücretle özel bir işletmede çalışmakta olduğu belirlenmiş olup, bu miktarın davalı eşin yoksulluktan kurtarmayacağı ve ona insanca yaşayıp geçinme olanağı sağlamayacağı halde tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında ve yukarıda açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekmektedir. ÇOCUĞU DA GÖSTERECEK ŞEKİLDE TARAFLARIN VUKUATLI AİLE NÜFUS KAYITLARININ GETİRTİLEREK VELAYETİN DÜZENLENMESİ GEREĞİ – BOŞANMA DAVASI AÇILMAKLA EŞLERİN AYRI YAŞAMA VE NAFAKA İSTEME HAKKININ DOĞACAĞI”][vc_column_text]Davalı, temyiz dilekçesi ekinde çocuğun nüfus cüzdanı fotokopisini sunmuştur. Sunulan bu kayda göre Ö nün babası M nin hanesine tarihinde tescil edildiği durumda çocuk Ö yü de gösterecek şekilde tarafların vukuatlı aile nüfus kayıtlarının getirtilerek küçük Ö nün velayeti konusunun düzenlenmesi ve davalı yanında bulunmakla tedbir nafakası verilmesi boşanma davası açılmakla eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar. Kaldı ki istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden alınması halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmelidir. Hukuk Forumları Aile Hukuku - Miras Hukuku - Kişiler Hukuku Aile Hukuku hukuk sitesi çoğu alanı kamuya açık ve okunabilir özelliktedir. Bu nedenle mevzuat Kanun, Yönetmelik, Tüzük,Yargıtay kararları, Anayasa Mahkemesi kararları, Danıştay içtihatları vb örnek davalar ve mahmeke kararları ile hukuk forum bölümün büyük kısmı ücretsiz ve herkes tarafından okunabilir olarak tasarlanmıştır. Ancak ister hukukçu Hakim, Savcı, Avukat, Akademisyen, Adliye Personeli, ister hukuka ilgi duyan vatandaş olun siz de bu kaliteli ve seçkin hukuki topluluğun üyesi olmak, haber ve bildirimlerden, hukuki etkinliklerden yararlanmak, hukuk forumları ve hukuksal tartışmalara katılmak için KAYIT OL linkinden üyelik işlemlerini kendiniz yapabilirsiniz. Siteye Facebook hesabı ile üye olabileceğiniz gibi form doldurmak suretiyle de üye olabilirsiniz. Site kurallarımızı kabul edip, ilgili formu doldurduktan sonra tarafınıza gelen onay e-postasını doğrulayarak sisteme kayıt işlemini tamamlamış olacaksınız. Hukukçular için önemli bilgi Hukukçu iseniz; Normal üyelik işlemlerini müteakiben, sitenin sadece hukukçuların yararlanabileceği Hukukçulara Özel Forum alanına üyelik başvurusu için gerekli şartlar konusunu okuyarak bu bölüme de müracaat edebilirsiniz. Bu bölüm kamuya ve diğer üyelere kapalı gizli olduğu gibi, sözleşme ve dava dilekçe örnekleri sadece hukukçulara mahsus bölüm üyelerince paylaşılabilmektedir. Hukuk Forum ve Sitenin teknik açıdan kullanımı hakkındaki ipuçları için Sık Sorulan Sorular SSS linkini inceleyebilirsiniz. Çalışan kadına nafaka verilir mi? eski eşim ve oğlum için nafaka veriyorum. yaklaşık 1yıldır eski eşimin çalıştığını öğrendim,ssk dökümleri elimde varinternetten elde ettiğimeski eşim için yoksulluk nafakası ödemeye devam mı edicem? bunun aksi için dava açarsam kazana bilirmiyim,yoksa çalışsa dahi ödemekle yükümlümüyüm? cvp larınız için şimdiden çok teşekkür ederim. Hukuki NET Güncel Haber 26-04-2007 003705 Nedir? Re çalışan kadına nafaka verlir mi? Eşinizin çalışması veya gelirlerinin artması boşanmadan sonra ortaya çıkan bir durumsa elinizdeki kanıtlarla nafakanın arttırılması veya azaltılması talebiyle dava açabilirsiniz. Re çalışan kadına nafaka verlir mi? Çalışan bayanlara, evden kovulması, aynı ortamda yaşamanın imkansız hal alması ve bunun yeterli delil ve şahitlerle ispatlanması ve de eşler arasında ki yapılan sosyal ekonomik araştırma büyük fark olması dahilinde henüz evliliği devam eden eşler çalışsada ve müşterek çocukları olmasa da nafaka alabiliyor..Tedbir nafakası yani maddi katkı 163-167-174 bakınız Evliliği noktalanmış eşlerde de yoksulluk nafakası olarak yine eşler arasında maaş farkı yoksulluk düzeyinin altında ise nafaka alması devam ediyor...çocuğunuz için zaten vicdanınız vardır .. hukukcu olmamakla birlikte tecrübelerimden bir kendinize göre bir sonuç çıkarabilirsiniz inş.. iyi günler dilerim. Re çalışan kadına nafaka verlir mi? ben çocuğuma nafaka vermiceğimi söylemedim yanlızca eşimden çlışıyorsa kesilebilirmi diye sorum? Re çalışan kadına nafaka verlir mi? Yüksek Mahkeme'nin yerleşik kararlarında, "asgari ücretle çalışılmakta bulunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını-kaldırılmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. Ancak, eşinizin geliri tespit edilmek sureti ile nafakada indirime gidilmesi mümkün olabilir. Re çalışan kadına nafaka verlir mi? cvplarınız için çok teşekkür ederim Bu sayfada bulunan kavramlar çalışan eşe nafaka ödenir mi, çalışan eşe nafaka verilir mi, cocuksuz ese nafaka, boşanmada çocuga nafaka verilirmi, cocuk yoksa nafaka verılırmı, çocuk yoksa nafaka verilir mi, kadinin geliri fazla ise nafaka verilirmi, bosanma davasinda cocuk yok nafaka verilirmi, calisan ese nafaka verilir mi, cocuk olmadan nafaka i, çalışan kadına nafaka verilirmi, sigortali cocuksuz kadina nafaka odenirmi, calisan eslere kredi, cocuksuz kadina ne kadar nafaka verilir, calisan kadina nafaka verilirmi, cocuk yoksa nafaka verilormi, çalışan bayana nafaka ödenir mi, bosanmada cocuk olmazsa nafaka verilirmi, çalışan eski eşe nafaka verilir mi, sigortali eski ese nafaka verilir mi, çalışan bayana nafaka verilir mi, yeni kanunda çalişan kadina nafaka verilirmi, caisan bosanilan kadina nafaka odenirmi, sigort alı bayana nafaka verılırmı, memur eşe nafaka site Forum Benzer Konular Çalışan kadına Nafaka ödeme Öncelikle Merhabalar ben Bülent; 2008 yılı Eylül ayında şiddetli geçimsizlik yüzünden eşimin açtığı dava ile anlaşmalı olarak boşandık mahkeme... Yazan Bilo1975 Forum Aile Hukuku Yanıt 13 Son İleti 07-03-2019, 085824 Yanıt 34 Son İleti 05-02-2016, 144713 Yanıt 2 Son İleti 26-10-2013, 145523 Çalışan eski eşe nafaka verilir mi? Açtığım konu hakkında daha önce sorulmuş sorular var ama tam cevabımı bulamadığım için sorunumu sormak 2005 yılında 10 yıllık evliliğimi... Yazan Avaranet-1 Forum Aile Hukuku Yanıt 13 Son İleti 10-02-2010, 145930 Yanıt 2 Son İleti 25-01-2010, 150607 Yetkileriniz ™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor? Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır. ♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir? olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server sanal sunucu, Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management içerik yönetimi büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır. Hangi Diller kullanılıyor? Anadil 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir. Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir? 👨‍💻 Feyz Pazarbaşı [İstanbul] vd. Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor? Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak Re'sen yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları dosyası. ‼️ İtirazi kayıt çekince hususları nelerdir? Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz. 📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir? ☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur. This work is licensed under a Creative Commons Attribution International License. Hukuki NET Türkiye Turkey Türkiye mehmetkiya;277452' Alıntı Selamun Aleyküm. Eşini zina yapmadan aldatan erkek veya kadın ile ilgili hiçbir yerde bir bilgi bulamadım. Konudan biraz bahsedip daha sonra birkaç soru şeklinde sormak istiyorum. Abimin yaklaşık 6 ay önce dinen boşadığı eski karısının başka bir erkekle yüz yüze ve telefonla konuştuğu mesajlarla, komşuların şahitliği ve kendi itirafları ile sabittir. Olayın ortaya çıkmasının ardından abim kadını boşayıp ailesinin evine gönderdi ve resmen de boşanmak istediğini ailesine anlattı. Kadının zina yaptığına dair gözle görülmüş bir şey yok. Yalnız eve almış olabileceğini sadece tahmin edecek bir kaç delil var müstakil evlerde bulunan bir iç ve bir dış kapımız var. Ve alt üst 2 daireden oluşan ve bir katında annemin bir katında abim gilin oturduğu evimizin en dış kapısı her akşam sürgülenir abim ayda 15 gün gece vardiyesine gittiğinde. Annem birkaç kez kapıyı akşam sürgüleyip sabah sürgüsüz bulduğunu söylüyor. Annemin bunu söylemesi yetmeyebilir elbette. Fakat abimi aldatan bu kadın gittikten sonra sadece bir kişi ile değil mahalleden bir kaç kişi ile konuştuğunu komşularımız söylemiştir. Hatta tam karşı komşumuz olan sağır, dilsiz, evli, ve tanıdığım kadarı ile çok ahlaklı olduğunu gördüğüm kişi bir gün cama çıktığında camların ve perdelerin açık olduğunu ve kendisinin sadece iç çamaşırlarıyla olduğunu ve garip davranışlar sergilediğini, ahlaksız olduğunu karısına söylemiş ve o da bize söyledi. Hatta gittikten sonra mahalleden bir çok kadın kendisinden "ahlaksız" değil "sapık" olarak bahsediyor. Şimdi sorularıma gelirsem 1. Böyle bir kadının islamda hükmü nedir. Aleykum selam we rahmetullah; C 1- Üstte anlattıklarınız, yengeniz hakkında zinânın sabit olmadığı, hatta itiraf zinâ hakkında dahi olmadığı, üçüncü kişilerin bazı yorum ve suçlamalar mevcud. Kadının serkeşlik, hafiflik davranışlar sergilemesi görülmesi üzerine; "Erkekler, kadın üzerine idareci ve hakimdirler. Çünkü Allah birini cihad, imamet, miras gibi işlerde diğerinden üstün yaratmıştır. Bir de erkekler mallarından aile fertlerine harcamaktadırlar. İyi kadınlar, itaatkar olanlar ve Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır. Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince Önce kendilerine öğüt verin, yataklarından ayrılın. Bunlar da fayda vermezse dövün. Eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye başka bir bahane aramayın. Çünkü Allah çok yücedir, çok büyüktür." Nisa 34 Allah cc, erkeklerin riyasetindeki kadınları iki sınıfa ayırarak hallerini beyan etmektedir. Kadınlardan bir kısmı saliha ve Allah cc'ın emirlerine itaatkârdır. İkinci kısmı ise asi ve serkeştirler. Salih kadınlar kocalarına itaat ederler, Allah cc'ın emirlerine harfiyyen uyarlar. İffet ve namuslarını hakkıyla korurlar. Kocalarının evden uzak olduğu zamanlarda onların mallarını israf etmezler, iktisatlı kullanırlar. Her hususta emin ve güvenilir kadınlardır. Asi ve serkeş kadınlar ise kocalarına karşı dilleri uzun, hiçbir hususta itaat etmeyen ve zaman zaman kocalarına alçak gözle bakan kadınlardır. Allah cc bu gibi kadınlarla geçinmenin, onları tedib etmenin yollarını şöyle göstermektedir Böylesi kadınlar önce nasihatla terbiye edilmeye çalışılmalıdır, Nasihatla terbiye olmazlarsa yatağını ayırarak, onlarla konuşmayarak ve yaklaşmayarak terbiye etmek lazımdır. Bu yolla da ıslah olmadıkları takdirde yüzlerine vurmamak şartıyla acıtacak şekilde dövmelidir. Şayet ıslah olurlarsa başkaca eziyet ve cefa yapılmamalıdır. Çünkü Allah cc herkesten büyük ve kadınlara zulum yapanlardan hakkıyla intikam alandır. Tüm tedbirlere rağmen, kadına söz geçirilememesi durumunda ; Bu durumda kocanın abinizin yapması gereken, zinâ hakkında çok daha ciddi kanıtlar olması ve zina iddiasına dört şahid olmaması durumunda, bir kâdı hakim huzurunda yemin ve lanetleşme mulâne, li'an yoluna giderek boşananma yoluna gidebilirdi. " Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra bunu isbat için dört şahid getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahidliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkardırlar. Ancak bundan sonra tevbe edip ıslah olanlar müstesnadır. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir. Kendi eşlerine zina suçu atan ve kendileri dışında şahidleri bulunmayanlar ise, onlardan da her birinin şahidliği, Allah adına dört kere yemin ile kendisinin hiç şubhesiz doğru söyleyenlerden olduğuna şahidlik etmektedir. Beşinci yemini ise, eğer yalan söyleyenlerden ise, Allah'ın lânetinin muhakkak kendi üzerinde olmasını kabul etmesi dır. Onun kadının da dört kere Allah adına yeminle onun kocasının hiç şubhesiz yalan söyleyenlerden olduğuna şahidlik etmesi kendisinden cezayı uzaklaştırır. Beşinci yemini ise, eğer o kocası doğruyu söyleyenlerden ise, Allah'ın gazabının muhakkak kendi üzerinde olmasını kabul etmesidır. Eğer Allah'ın sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Allah gerçekten tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı ne yapardınız?" Nûr 4 - 10 mehmetkiya;277452' Alıntı 2. Kızlarına destek olan bugüne kadar dinine çok bağlı olarak gördüğümüz babası Deyyus mudur? Kızlarına destek olmasına delil olarak ise abimin daha önce kızlarını dövmediğini gösteriyorlar. Abim dinine bağlı bir insan. Sürekli eşine Allah'ı, ahlaklı olmayı, bir yanlış yaptığında vurmak yerine ona güzellikle anlatan bir insan. Ve bunun dışında maddi imkanının yettiği seviyede evine, çocuğuna fazlasıyla bakan, hatta gece yarısı eşinin canı meyve istediğinde gidip bulup alan bir insan. C 2- Bu sualdeki babadan kastınız, yengenizin abinizin boşadığı hanım babası mı, yoksa abinizin kendisi mi ? Buradan bu soruya cevab verilmesi mumkun görünmüyor, çünkü durum kapalıdır. Kızlarına destek olması, veya dövmemesi, erkeği deyyus yapmaz. Dayak, Deyyusluğun ölçüsü değildir. Kadının/kızının namusu zaafına aldırış etmemesi durumunda, kendisinden sorumlu olan erkeğin deyyusluğu gündeme gelir. Dövme, Nisa 34 ayetinde de zikrolunduğu gibi şartların oluşması durumunda gündeme gelebilir. mehmetkiya;277452' Alıntı 3. Bir buçuk yaşlarında bir kız çocukları var. Bu çocuk kime düşer. Çocuğu annesi sütünden yaklaşık 1 yıl kadar önce kesti. Ve annesinin çocuğuna abim ve yalnız yaşayan annem kadar iyi bakamadığına bir çok kişinin yanı sıra kendim de şahidim. Bu soruyu sormamın sebebi, kızın babasının bana islama göre 7 yaşına kadar çocuğun anneye düştüğünü, hatta zina yapsa bile her türlü Allah'ın ona verdiğini söylemesi C 3 - Eşlerin boşanması durumunda, çocukların yetiştirilip bakılması Hidâne 7 -9 yıl arası, 7 yaş esas alınmıştır annede kalır. Çocukların bakımı için nafaka kocaya/erkeğe düşer. Bu yaşından sonra onları koruma hakkı babaya âit olur. Baba korumaya daha lâyık görülür. Amr b. Şuayb'ın dedesi Abdullah b. Amr b. As'dan rivayet olunduğuna göre, bir kadın Rasûl-u Ekram'e hitaben “Ey Allah'ın Rasûlu! Şu benim oğluma, karnım aylarca kap oldu. Memelerim su kabı oldu, bağrım onun için barınak oldu. Onun babası beni boşadı. Şimdi de onu benden almak istiyor" dedi. Rasûlullah de ona; "Sen evlenmediğin sürece ona bakmaya başkalarından daha mustehaksın," buyurdu. Ebu Davud, Talak, bab 35, Hadis no 2276; Ahmed b. Hanbel, II, 182; Beyhakî, es-Sunenu'l-kubrâ', VIII, 4; Hakim, el-Mustedrak, II, 207 - Ana gayr-ı muslim dahi olsa çocuklar yine anaya teslim edilir. Ancak, yaşları geliştikçe anadan İslâm'ın zıddına terbiye görüp, dinden uzaklaştırma şeklinde bir telkin aldıkları anlaşılırsa alınır, bunu yapmayan bir yakına verilir. Bakım hakkını bu ana kaybetmiş olur. İslâmda çocuğun nafakası babaya, hıdânesi bakımı öncelikle anneye aittir. Fakat babalar nafakaya mecbur olmakla birlikte anneler hidâneye mecbur değillerdir. Hanefî mezhebine göre hidâne sahibleri sırasıyla şunlardır Anne, anneanne, baba-anne, öz abla, öz kız kardeşin kızları, teyze, hala. Bunlar yoksa hala, dede, kardeş, kardeş çocukları, amcalar, amca çocukları. Evlilik bozulmuşsa, erkek çocuğun 7, kız çocuğun 9 yaşına kadar hidâne hakkı kendi annesine aittir. Annesi yoksa veya annesinin hidâne hakkı düşmüşse bu hak diğer hidâne sahiblerine intikâl eder. Hidâne ehliyetinin şartları; hürriyet, akıl, bulûğ, emniyet, korumaya gücü yeterlilik ve kadının küçüğe yabancı olan birisiyle evli olmaması. Bu şartları taşıyan anne müslüman olmasa bile çocuğun hidâne hakkına sahibtir. Hafif meşreb kadınlar hidâne hakkına sahib değillerdir - Ana, bakım hakkını korumuş olması için yabancı biriyle evlenmiş olmayacak, çocukların bakımını yapmaya muktedir, korumaya malik durumda olacaktır. Evlenen, yahut akıl ve iffetinde zaaf gösteren ana, bakım hakkını kaybeder. Çocuklar elinden alınıp babaya teslim edilir. Bazı Kâideler 1. Çocuğun terbiyesi ve bakımı dinî bir vecibedir. 2. Boşanan eşlerin çocuklarına bakma hakkı öncelikle kadına verilmiştir. Bu hak evlenmediği sürece öncelikle kadına aittir. Fakat evlendiği andan itibaren bu hakkı, kaybeder. Ulemânın büyük çoğunluğu bu görüştedirler. Delilleri ise mevzûmuzu teşkîl eden hadis-i şerîftir. Bu hadis öyle bir hadistir ki, ulemâ bunda Amr b. Şuayb'a muhtaç kalmış ve bu mevzuda onu delîl almaktan başka çare bulamamışlardır. Çünkü hadisin yegâne dayanağı Amr b. Şuayb'dır. Boşanan kadının evlenmekle çocuğu himayesine alma hakkım kaybedeceğine delâlet eden bundan başka bir hadis yoktur. Dört mezhebin imamları ile daha başka ilim adamlarının görüşü de budur. Buhârî, Sahih'inin dışındaki eserlerinde bu hadisi delîl olarak zikretmiştir. Hâkim, Ma'rifetu Ulûmi'l-hadis isimli eserinde bu hadisin sahîh olduğuna dâir icma bulunduğunu söylemiştir. İbn Hazm gibi bazı kimseler senedinde Amr b. Şuayb bulunduğu için bu hadisin zayıf olduğunu söylemişlerse de bu söz doğru değildir. Bu söz ancak senedinde Amr b. Şuayb'ın bulunub da Abdullah b. Amr b. As'dan rivayet edildiğine dâir Şuayb'ın açıklaması bulunmadığı hadisler için geçerlidir. Halbuki burada bu hadisin Amr'ın dedesi Abdullah b. Amr. b. As'dan rivayet edildiğine dâir Şuayb'ın açıklaması vardır. Binaenaleyh bu hadis sahihdir. Humeydî, İbnu'l-Medînî, Buhârî, Ahmed b. Hanbel ve İbn Râhûye gibi hadis imamlarının bu hadisle amel etmeleri de bunu isbat etmektedir. Nitekim İmâm Mâlik'in rivayet ettiği şu hadis-i şerîf de bu hadisi teyîd etmektedir "el-Kasım b. Muhammed der ki Ömer b. el-Hattâb ensârdan bir kadınla evliydi. Bu kadından Âsim adında bir oğlu oldu, sonra boşandılar. Ömer Kuba'ya geldiğinde oğlu Âsım'ı mescidin avlusunda oynarken gördü. Onu kucakladı. Hayvanın üzerinde önüne oturttu. Bunun üzerine ninesi yetişti, çocuğu Ömer'den almak istedi. O da vermedi. Birlikte Ebubekir yanına geldiler. Ömer; Bu benim oğlumdur. dedi. Ebubekir de Ömer'e hitaben; Çocukla onun arasına girme, onları serbest bırak dedi. Ömer de cevab vermedi. İmâm Mâlik der ki "Ben de böyle amel ediyorum." İbn Abdilberr'de bu hadisin muttasıl ve munfasıl olarak pek çok yollardan rivayet edildiğini ve ilim erbabının tasvibine mazhar olduğunu ifâde etmiştir. Muvatta', Vasiyye, 6 Şevkânî'nin beyânına göre çocuğu himayesine almaya hak kazanan bir kadın evlendiği andan itibaren bu hakkını kaybeder. Şafiî ulemâsı ile Hanefî ulemâsı ve İmâm Mâlik bu görüşte icmâ' bulunduğunu söylemiştir. Osman "Kadının çocuğu yanına alma hakkının bakî olduğu ve bu hakkın ondan hiçbir zaman alınamayacağı" görüşünde olduğu rivayet edilmiştir. Hasan el-Basrî ile İbn Hazm da aynı görüştedirler. "Kadın evlenmekle, çocuğunu yanına alma hakkını kaybeder" diyenlere göre Osman'ın sözünü "boşanan bir kadının çocuğunu yanına alma hakkı hiçbir zaman kadının elinden çıkmaz" şeklinde anlamak doğru olamaz. Çünkü Osman bu sözü sadece annesinden başka hiçbir yakını olmayan çocuklar için söylemiş olması mümkündür. Hanefî ulemâsına göre kocasından boşanıp da çocuğunu kendi himâyesi altına alma hakkına sahib olan bir kadın her ne kadar evlenmekle bu hakkını kaybederse de evlendiği kimsenin çocuğun amcası gibi yakınlarından biri olması halinde yine de bu hakkını kaybetmeden elinde tutar. Bu durumda olup da annesini kaybettiği için anneannesinin himayesine geçen bir çocuğun anne-annesi çocuğun babasının babasıyla evlenirse çocuk yine anne-annesinin yanında kalmaya devam eder. Bu hakkın kendisine intikâl ettiği bir teyze, çocuğun amcasıyla evlenecek olsa bu hak kendisinden geri alınamaz. 3. Kocasından boşanan bir kadının çocuğunu yanına alması onun lehine olan bir haktır. Dolayısıyla çocuğun masraflarını karşılamak annesine değil, babasına düşen bir görevdir. Anne arzu ederse bu hakkını çocuğun diğer akrabalarına bağışlayabilir. Ancak ulemâ bu mevzuda ihtilâf etmiştir. mehmetkiya;277452' Alıntı 4. Çocuğu her iki tarafın diretmesi ve kızın ailesinin müslümana yakışmayan duruş sergilemesi sonucu benim söylemem üzere avukatlara danışan ailem, o günlerde avukatın çocuğu almak da dahil her türlü haklı çıkacağımızı söylemesi üzerine olayı mahkemeye götürdü. Başta davayı almak için böyle söyleyen avukatımız daha sonra çocuğun %99 annesine verileceğini, ve annesine verilmesi durumunda çocuğa nafaka verileceğini, hatta mahkemenin kadının aldattığını ispatlamamız halinde bile kadına nafaka verebileceğini söylemesi üzerine, karşı taraf ile çocuğu verip 100 tl de nafaka isteklerini kabul edip sözleşme imzaladık. Mahkemenin en az o kadar nafaka isteyeceğinden emin olduğumuz için kabul ettik. Yani istesek de istemesek de vereceğimiz bir nafakaydı. Bu zoraki nafaka onlara helal mi? C 4- Üstte de geçtiği üzere, çocuğa bakan anneye nafaka verilmesi gereklidir. Bu annenin hakkıdır. mehmetkiya;277452' Alıntı 5. Biz başımıza gelenleri önce "Allah'ın takdiri" deyip, daha sonra yaptığımız bir hata var mı diye düşündüğümüzde şuna yorumluyoruz Olay ortaya çıktıktan sonra annesine çocuğu hiç göstermedik. Abim kendisine yapılanın etkisiyle çocuğu hiç göstermem dedi ve öyle yaptı uzun bir süre. Yaptığımız bir zulüm müydü? "O da bir anne" mi demeliydik yoksa "O da bir koca" mı? Kadının yaptığı zulüm bunu hak ediyor muydu? Ya da abimin başına gelenlerin etkisi ile verdiği bu tepki çok mu ağırdı? C 5- Boşanmanın kadının ahlaksızlığının verdiği pisikolojik travma sebebiyle yanlış hareketlerde bulunulmuş. Sonuçta o kadın, çocuğun annesidir ve görmeye, bakmaya hakkı vardır. Annenin böyle bir haktan men edilmesi zulumdur. Kadının yaptığı zinâ veya zinâya yaklaşma hafifliği ayrı bir hukumdur. mehmetkiya;277452' Alıntı Çok uzun yazdığım için hakkınızı helal edin. Bu konu ile ilgili hiç şer'i hukuka dayalı bir cevap bulamadığımdan dolayı arayanların cevaplarını daha iyi alabilmesi, ve "zina" yaptığı sabitlenmediğinde kadını hatalı kabul eden başka yönlerin de cevabını alabilmek için böyle uzun yazdım. Siz gereksiz gördüğünüz yerleri silebilirsiniz. Selamun Aleyküm. Estağfirullah kardeşim , konunun daha iyi anlaşılmasına sebeb oldunuz. Ayrıca cevablar da uzun oldu. Aleykum selam we rahmetullah. İlgili Konu Namahremle Sevişmenin Günahından Pişmanım Nasıl Kurtulurum? Boşanma Avukatı – Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi Boşanma davalarında nafaka tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olarak ayrılır. İştirak nafakası, müşterek çocuk için ödenen nafaka iken, tedbir nafakası davanın devamı sırasında ödenen nafaka, yoksulluk nafakası ise; dava sonucunda yoksulluğa düşme ihtimali olan eş için ödenen nafakadır. Kadın lehine nafaka bağlanması için kadının işsiz olması şart değildir, çalışan kadın da nafaka alabilir. Dolayısıyla ister asgari ücretle çalışan işçi olsun isterse memur, çalışan kadın nafaka alabilir. Kadın emekli maaşı alıyor olsa da nafaka alabilir. Nafaka genel olarak uygulamada kadın tarafından talep edilir ve kadın lehine hükme bağlanır. Ancak bu uygulamadaki genel durum olmakla beraber erkek lehine de nafakaya hükmedilmesi mümkündür. Çalışan Kadın Nafaka Alabilir mi? Kadın lehine nafaka bağlanması için kadının işsiz olması şart değildir, çalışan kadın da nafaka alabilir. Dolayısıyla ister asgari ücretle çalışan işçi olsun isterse memur, çalışan kadın nafaka alabilir. Kadın emekli maaşı alıyor olsa da nafaka alabilir. Çalışan Kadın Tedbir Nafakası Alabilir Mi? Tedbir nafakası, boşanma davası başlamasından itibaren kadın veya kocadan herhangi birinin yoksulluğa düşme ihtimali karşı eşin diğer eşe boşanma gerçekleşene kadar ödemesi gereken nafaka türüdür. Boşanma davası içerisinde eşler maddi olarak yıpranabilmektedirler. Bu hallerde yoksulluğa düşen eş boşanma tamamlanıncaya kadar, mağduriyetin giderilmesini diğer eşten mahkeme aracılığıyla isteyebilir. Kadın ve kocanın, boşanma davası sırasında da, evlilik birliği içerisindeki yaşam koşullarına uygun bir yaşam sürdürebilmeleri için, istemde bulunan eşe, gıda, barınma, giyecek, ısınma, çocukların bakımı için gereken giderleri vs. dikkate alarak, kadın çalışıyor olsa dahi tedbir nafaka bağlanabilir. Aile mahkemesi hakimi, her iki eşin de maaş, kira geliri gibi toplam gelirini belirler kadının ihtiyaçları ile kocanın ödeme gücüne göre bir nafaka miktarına karar verir. Boşanma davası boyunca tedbir nafakası almak isteyen eşlerin hakimden tedbir nafakası bağlanması için istemde bulunması gerekir. Aile mahkemesi hakim taraflardan bir istem yokken kendisi tedbir nafakasına karar veremez. Tedbir nafakası, hakimin boşanma kararının kesinleşmesi tarihine kadar ödenir. Kararın kesinleşme ile beraber tedbir nafaka sorumluluğu ortadan kalkar. Boşanma Avukatı – Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi Çalışan Kadın Yoksulluk Nafakası Alabilir Mi? Yoksulluk nafakasının gayesi, boşanma davası kararının kesinleşmesiyle beraber evlilik birliği resmi olarak sona ermiş olsa bile, kadının eşlerin, evlilik birliği içinde sahip oldukları yaşam standardına kıyasla uçurum oluşturmayacak ekonomik seviyede hayatını devam ettirmesini sağlamaktır. Fakat bu nafakada, eşlerin, boşanmaya neden olan hususlarda kusur oranlarına göre bir değerlendirme yapılarak yoksulluk nafakası miktarı belirlenir. Kusuru diğer eşle eşit düzeyde veya daha az olan kadının, boşanma davası sürecinde, ayrıca nafaka davası açarak veya boşanma kararı kesinleşmesinden sonra ki bir yıl içinde istemde bulunması durumunda yoksulluk nafakası almasına karar verilebilir. Bir diğer ölçüde nafaka talep eden kadının gerçekte nafakaya ihtiyacının olup olmadığının belirlenmesidir. Bu konuda, eşlerin sosyal ve ekonomik halleri, günün ekonomik şartları, evlilik birliği içerisindeki sürdürülen yaşam standardı gibi veriler ayrı ayrı incelenip buna göre karar verilir. Yoksulluk nafakası talebinde bulunan kadının, sigortalı bir işte maaşlı çalışması, düzenli gelire sahip olması gibi gerekçeler, tek başına, nafaka bağlanmayacağı manasına gelmez. Nafaka isteminde bulunan kadının veya eşin, maaşının ve kira geliri, emekli aylığı gibi diğer bütün gelirlerinin, kendisini yoksulluktan kurtaracak seviyede olup olmadığı büyük önem taşır. Burada dikkat edilmesi gereken husus evlilik birliği içerisindeki yaşam koşullarının, boşanma ile arasında uçurum olup olmadığıdır. Fakat her iki eşin sürekli ve düzenli gelirleri varken, ekonomik durumları ve yaşam standartları birbirine yakınken, kadının diğer eşinden diğer şartlarda mevcut olsa bile yoksulluk nafakası bağlanması, adalet ve hakkaniyet ilkesi uymaz. Ayrıca yoksulluk nafakasının gayesine ve mantığına uymaz. Bu gibi hallerde aile mahkemesi hakimi, yoksulluk nafakası isteminde bulunan kadının boşanma neticesinde değişen ekonomik koşullardan ciddi fark olmaması. Zor durumda kalmaması için günün ekonomik şartlarını da göz önüne alacak şekilde geniş açıdan bir değerlendirme yaparak hakkaniyete riayet ederek yoksulluk nafakası bağlanıp bağlanmayacağına, bağlanacak ise de nafaka miktarına karar verir. Asgari ücretle çalışan kadın nafaka alabilir mi? Kadın asgari ücretle çalışıyor olsa dahi nafaka alabilir. Zira kadının çocuğu ya da çocukları da var ise asgari ücret, kadına ve çocuklarına iyi bir yaşam standardı sunmayabilir. Yargıtay kararları da bu hususu desteklemektedir. Bu noktada kadının gelirinin bulunması nafaka alamamasına sebebiyet vermez. Yalnızca nafakada indirim alabilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/455 E. 2019/1084 K. sayılı kararına göre; “Tarafların gelir durumları karşılaştırıldığında davacının düzenli ve yeterli gelirinin olduğu, bir evi ve tarlasının bulunduğu, davalının ise asgari ücretin biraz üzerinde ücret ile çalışmaya başlamış olsa da bu hâliyle tarafların gelir durumlarının birbirine denk olmadığından ve davalının boşanma nedeniyle yoksulluğu ortadan kalkmadığından, yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına hükmedilemez. Hakkaniyet ilkesi gereğince nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar verilmesi gerekir.” Toplumda yanlış bilinen diğer bir husus ise nafakayı sadece kadının alıyor olduğunun sanılmasıdır. Nafakayı sadece kadın almaz, durum ve koşullara göre erkekler de nafaka alabilir. Aile Mahkemesi hakimi, her iki eşin de maaş, kira geliri gibi toplam gelirini belirler kadının ihtiyaçları ile kocanın ödeme gücüne göre bir nafaka miktarına karar verir. Hakim bu noktada karar verirken yalnızca kadının ihtiyaçlarını göz önüne almaz. Kocanın ödeme gücü de nafaka verilmesinde dikkate alınır. Boşanma davası boyunca tedbir nafakası almak isteyen eşlerin hakimden tedbir nafakası bağlanması için istemde bulunması gerekir. Aile mahkemesi hakim taraflardan bir istem yokken kendisi tedbir nafakasına karar veremez. İSTEMDE BULUNMADIKÇA TEDBİR NAFAKASINA DOĞRUDAN HÜKMEDİLMEZ. Tedbir nafakası, boşanma davasının açıldığı tarihten boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar ödenir. Yoksulluk nafakası alınmasında ise ölçüt; eşlerin evlilik birliği devam ederken sürdürdükleri hayat ile boşandıktan sonra devam ettirecekleri hayat arasında bir uçurumun olmamasıdır. KADIN ÇALIŞIYOR OLSA BİLE YOKSULLUK NAFAKASI ALABİLİR. Yoksulluk nafakası talebinde bulunan eşin, sigortalı işte çalışıyor olması HATTA VE HATTA düzenli gelirinin olması bile nafaka almasına engel teşkil etmez. Hakim hakkaniyet ilkesi gereğince koşulları değerlendirerek nafakaya hükmeder. Çocuğu olmayan kadın nafaka alabilir mi? Kadının nafaka alabilmesi için çocuğunun olması şart değildir. Çocuğu olmayan kadın da nafaka alabilir. Kusurlu kadın nafaka alabilir mi? NAFAKAYI ÖDEYECEK OLAN EŞİN KUSURUNUN OLUP OLMAMASI ÖNEMLİ DEĞİLDİR. NAFAKA ÖDEYECEK OLAN EŞİN KUSURU ARANMAZ. KUSURSUZ DA OLSA YOKSULLUK NAFAKASI ÖDEYEBİLİR. Burada önemli olan husus, tarafların ihtiyaçlarıdır. Kusur durumu değildir. Nafaka almak isteyen eş, ağır kusurlu olmamalıdır. Aşağıda belirtilen hususlarda erkek nafaka ödemeyebilir. Boşanma sonrasında kadının maddi zorluk çekmemesi, Kadınların çalıştığı iş yerinden kendi isteği ile ayrılması, Kadınların yeteri kadar aylık geliri bulunması, Kadınların yeni bir evlilik yapması, Erkeklerin düzenli bir geliri olmaması Kadının yeniden evlenmesi durumunda nafaka kesilir. Boşanma Avukatı – Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi Boşanma davasını kadın veya erkeğin açması, hukuksal açıdan bir hak kaybına neden olmamaktadır. Boşanma davasını kadın açarsa nafaka alabilir mi sorusunun yanıtını bu açıdan değerlendirmemiz gerekir. Bir boşanma davasında nafakanın çeşitli türleri vardır. Bunlardan en önemlileri çocuklar için ödenmesi gereken nafaka olan iştirak nafakası ile boşanmadan dolayı yoksulluğa düşecek tarafa ödenen yoksulluk nafakasıdır. Boşanma Davasını Kadın Açarsa Nafaka Alabilir Mi? Boşanma Davasını Kadın Açarsa Nafaka Alabilir Mi?Kadın Boşanma Davası Açarsa Ne Kadar Sürer?Boşanma DavalarıBoşanma Davalarında Kadınların Hakları Nelerdir ?Kadın boşanma davası açarsa erkek kabul etmezse ne olur? Bir boşanma davasında davayı kadın da açsa, erkek de açsa, boşanma ile birlikte maddi açıdan yoksulluğa düşecek olan tarafa, diğer tarafın yoksulluk nafakası ödemesi gerekmektedir. Yoksulluk nafakası her ay ödenebileceği gibi bir seferlik de ödenebilmektedir. İştirak nafakası ise çocukların bakımı ve eğitimi için, bir tarafın çocukların velayetini alan taraf ödediği nafakadır. Bu nafakanın ödenmesi için de davayı kimin açtığı konusu önemsizdir. Nafaka konusundan bağımsız olarak, bir boşanma davasını hangi taraf açmalıdır sorusunun yanıtı ise kusurluluk niteliği ile değerlendirilir. Buna göre; boşanma davasını kusurlu olan tarafın açması doğru değildir. Örneğin zina, akıl hastalığı, haysiyetsiz bir hayat sürme gibi özel nedenlerle açılan boşanma davalarında, davayı açan kişinin kusurlu taraf olduğu tespit edilirse dava reddedilmektedir. Bu yüzden boşanma davalarının özen nedenlerle açıldığı durumlarda, boşanma davasını kusursuz olan taraf açmalıdır. Bir nafaka davası açıldığında da iki tarafın ekonomik durumlarına ve hayat kalitelerine bakılmaktadır. Mahkeme, tarafların ekonomik durumlarına ve maddi gelirlerine göre nafaka konusunda bir karara varmaktadır. Kadın Boşanma Davası Açarsa Ne Kadar Sürer? Kadın Boşanma Davası Açarsa Ne Kadar Sürer sorusunun cevabında, erkeğin dava açması ile aynı durum olduğunu ve süre olarak herhangi bir şeyin değişmeyeceğini belirtebiliriz. Bu süre çekişmeli boşanma davaları için 300 gün, anlaşmalı boşanma davaları içinse 40 gündür Boşanma Davaları Boşanma davaları pek çok farklı sebeple açılabilen davalardır. Bir boşanma davasını bir taraf diğer tarafa karşı açabileceği gibi iki taraf birlikte anlaşarak da boşanma davası açabilirler. Türk Medeni Kanununa göre boşanma davaları iki farklı grupta incelenmektedir. Bunlardan ilki anlaşmalı boşanma davaları, diğeri ise çekişmeli boşanma davalarıdır. Anlaşmalı boşanma davaları, tarafların velayet, nafaka, tazminat vb. konularda uzlaşmaya varmaları ve boşanma protokolü hazırlayıp imzalamaları ile açılan davalardır. Anlaşmalı boşanma davaları, tarafların her konuda uzlaşma sağladıkları için kısa sürede sonuçlanan davalardır. Çekişmeli boşanma davaları ise bir tarafın boşanmak istediği, diğer tarafın istemediği veya tarafların boşanmanın şartları ve sonuçları konusunda anlaşmaya varamadıkları davalardır. Bu davalarda taraflar nafaka, velayet ve tazminat konularında anlaşamadıkları için boşanma süreci daha uzun sürmektedir. Boşanma davalarında mahkeme süreci boşanma nedenlerine göre de değişmektedir. Türk Medeni Kanununa göre iki tür boşanma nedeni bulunmaktadır. Bunlar genel boşanma nedenleri ile özel boşanma nedenleridir. Özel boşanma nedenleri, zina, onur kırıcı davranış, hayata kast, suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme ve akıl hastalığıdır. Çekişmeli boşanma davalarında boşanma nedeni özel nedenlere dayanıyorsa davayı açan tarafın bu hususları kanıtlaması gerekmektedir. Dolayısıyla dava süreci de buna bağlı olarak uzayabilmektedir. Alanında uzman bir avukat ile iş birliği yapmak için Mersin Nafaka Avukatımızla iletişime geçebilirsiniz. Boşanma Davalarında Kadınların Hakları Nelerdir ? Boşanma aşamalarında her iki taraf da eşittir ve her iki tarafın hakları hukuki olarak korunur. Boşanma davalarında kadınların hakları nelerdir sorusunun yanıtı da tarafların eşitliği ilkesi ile yanıtlanabilir. Buna göre; bir boşanma davasında kusurlu ve kusursuz olan taraf vardır. Bu husus ise tarafların cinsiyetine göre belirlenmez, tarafların kusurlu olup olmadıklarına göre belirlenir. Boşanma davalarında nafaka konusu kadınların hakkı olarak görülse de, bu konu da cinsiyete göre değil tarafların ekonomik durumlarına, gelirlerine ve yaşam kalitelerine göre değerlendirilen bir konudur. Boşanma Davasını Kadın Açarsa Nafaka Alabilir Mi ? Bir boşanma davasında boşanma nedeniyle yoksul duruma düşecek olan tarafa yoksulluk nafakası ödenir. Ancak bu kararla ilgili ayrıntılara, nafakanın miktarına çeşitli incelemeler sonrasında ancak mahkeme karar verebilir. Eğer tarafların 18 yaşından küçük çocukları varsa, çocukların velayetini alan tarafa, diğer eş tarafından iştirak nafakası ödenir. İştirak nafakası çocukların bakımı ve eğitimi için ödenmesi zorunlu olan aylık bir ücrettir. Bu ücret ise iştirak nafakasını ödeyecek kişinin gelirine göre mahkeme tarafından belirlenmektedir. Kadın boşanma davası açarsa erkek kabul etmezse ne olur? Kadın boşanma davası açarsa erkek kabul etmezse sorusu boşanma davalarında cevabı merak edilen sorular arasında yer almaktadır. Nafakada olduğu gibi aynı şekilde bu soru için de cevap geçerlidir. Davayı kimin açtığına bağlı olmaksızın, taraflardan birinin açtığı boşanma davasını diğer taraf kabul etmediği takdirde boşanma davası çekişmeli boşanma davası olarak değerlendirilir. Altuntaş Avukatlık Bürosu, Mersin boşanma avukatları ile sizlere hizmet vermektedir. Sıkça Sorulan Sorular Boşanma Davasını Kadın Açarsa Nafaka Alabilir Mi ? Bir boşanma davasında davayı kadın da açsa, erkek de açsa, boşanma ile birlikte maddi açıdan yoksulluğa düşecek olan tarafa, diğer tarafın yoksulluk nafakası ödemesi gerekmektedir. Boşanma Davalarında Kadınların Hakları Nelerdir ? Boşanma aşamalarında her iki taraf da eşittir ve her iki tarafın hakları hukuki olarak korunur. Anlaşmalı Boşanma Davası Ne Kadar Sürer ? Anlaşmalı boşanma davaları, tarafların her konuda uzlaşma sağladıkları için kısa sürede sonuçlanan davalardır.

zina yapan kadın nafaka alabilir mi