UluslararasıEskişehir Kral Midas Kısa Film Festivali Üçüncülük Ödülü 2011 İstanbul Kültür Üniversitesi Kısa Film Takdir Ödülü 2009 & 2010 60.Berlin Film Festival Turkey Stand 6.Akbank Kısa Film Festivali Finalist 2010 Earlybird Sofia Student Film Festival 2009. Kaderlerini acımasızca ikiye bölen bir çizgi, Ve bir o Engüzel çizgi film oyunları Oyunmoyun.com da. Çizgi filmlerdeki harika kahramanların tümü bu kategoride. Keyifli oyunlar. Seni Izleyenler. Kayıtlar. Ocak 16, 2019. Ekvator dünyayı kuzey ve güney yarımküre olmak üzere ikiye bölen hayali çizgidir. Ekvatorun uzunluğu 40 bin kilometredir. Başlangıç paraleli, yani sıfır paralelidir. Ekvatorun kuzeyindeki paraleller kuzey paralelleri, güneyindeki paralellerde güney paralleleri olarak adlandırılır. Türkiyede de ilk kez Başka Sinema Ayvalık Film Festivali’nde gösterildi. İlk andan itibaren tüm izleyicileri ve film yazarlarını ikiye bölen bir film Annette. Kimileri bir başyapıtla karşılaştıklarını anlatıp kendilerini şanslı sayarken, bir grup da filme tahammül etmekte zorlandığını anlatıyordu. Evet, gerçekten Ancak ilk etapta ev sahibinin ne kadar tehlikeli olduğunun farkına varamazlar. 1. Room (2015) - IMDb: 8,1. Jack ile annesi; tuvalet, mutfak, yatak ve bir televizyonun aynı alanda bulunduğu bu yerde yaşar. Bu küçük yerden kaçmak için bir kaçış planına ihtiyaçları var. Ancak bu, o kadar kolay olmayacak. Türkiye'nin en iyi haber sitesi. Haberler Tulu Gümüştekin Dünyayı ikiye bölen çizgi. İletişim Bilgileri . tulu.gumustekin@sabah.com.tr 8ZrO7r. Son günlerde ısrarla Avrasya'nın doğusuna dikkat çekmeye, Türkiye'nin Doğu'ya bakmasının önemine vurgu yapmaya çalışıyorum. Bugün devam edeyim. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Çarşamba günü Tayland'da görünüşte sıradan ama dikkatle değerlendirildiğinde çok önemli bir açıklama yaptı. Barack Obama döneminde İran politikasını değiştirmenin işaretlerini veren Washignton'ın, gerçek niyetini ortaya koyan sözler sarfetti. Bu sözlerin sadece ABD'nin İran politikasının esasını ortaya koymanın ötesinde anlamları vardı; Doğu ile Batı'nın yeni sınırlarını belirlemek gibi.. "İran'ın nükleer çalışmalarından vazgeçmemesi durumunda, komşularının silahlandırılacağını ve bölgede Amerikan savunma şemsiyesinin kurulacağını" açıklayan ABD Dışişleri Bakanı; "İran ile görüşmeler için kapımız açık ancak aynı zamanda bölgesel ortaklarımızın güvenliğini sağlamak için harekete geçeceğimizi, üstelik karşı tarafı felce uğratacak şekilde harekete geçeceğimizi net bir şekilde belirttik" diyordu. Son günlerde Mısır-İsrail anlaşmaları çerçevesinde Süveyş Kanalı'ndan geçen İsrail savaş gemilerinin ve Dolphin cinsi, nükleer füzelerle donatılmış denizaltıların amacı da bu sözlerle açıklığa kavuşuyor aslında. İran'a karşı ABD Savunma şemsiyesine girecek ülkelerin Mısır, Suudi Arabistan, Irak, Suriye ve bölge ülkeleri olacağı bilinen bir durum. Bu savunma şemsiyesinin de İran ve Asya karşıtı bir bölgesel cephe olacağı aşikar. Clinton'ın sözlerini İran'la değerlendirmeyi bir tarafa bırakalım. Daha önemli bir gelişme var. ABD ve Avrupa, Batı'ya yeni Doğu sınırı çiziyorlar bugünlerde. Bütün güvenlik politikalarında bunun izlerini görüyoruz. Gürcistan krizi ve ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın ziyareti, Irak'a yüklenecek yeni misyon, Afganistan-Pakistan hattındaki gelişmeler, Rusya-Çin-Hindistan üçgenine yönelik müdahaleler ve son olarak Ortadoğu'da ABD güvenlik şemsiyesi…Soğuk Savaş döneminde bu güvenlik kalkanı Doğu Avrupa'daydı. Şimdi Ortadoğu'ya kaydı. Batı'nın yeni savaş bölgesinin Ortadoğu olmasıyla sınırlı değil bu. Bölge, Batı tarafından kontrol altına alınmış görünüyor ki, savunma hattı daha Doğu'ya kaydırıldı. Önceden Doğu-Batı sınırı, Batı'nın savunma hattı daha doğrusu sınırları Doğu Avrupa, Boğazlar, Süveyş olarak görülüyordu. Bu hattın Doğu'su tehditlerle doluydu. Şimdi sınır daha Doğu'ya kaydırıldı. Dikkat edelim, yeni sınır Gürcistan, Doğu Karadeniz, İran-Türkiye sınırı ev Basra Körfezi. Bundan sonra krizler yoğun olarak bu hattın doğusunda çıkacak. Türkiye-İran sınırı dünyayı ikiye bölen çizgi olarak belirlenmiştir. Bunun sonuçları dikkat çekici. İran; Doğu'nun cephe ülkesi, Türkiye ise Batı'nın Doğu kapısı. Anadolu, bu yeni çizim sonrası Batı sayılacak. Lübnan, Suriye ve İsrail de. Bu ülkeler giderek daha çok Batılı kurumlarla iç içe olacak. Jeopolitik denklemi bundan sonra böyle düşünelim. Birkaç yıldır Basra Körfezi'nden Doğu Karadeniz'e uzanan kuşak üzerine yazılar yazarken, "terör neden Karadeniz'e taşınıyor" sorularını sorarken, "Güneydoğu kadar Doğu Anadolu'ya da dikkat" derken "Doğu Karadeniz geleceğin Doğu Akdeniz'i olacak" derken bunlara işaret etmeye çalıştım. Şimdi, bölgemizdeki ülkeler silahlandırılmakla kalmayacak, bir güvenlik kalkanı oluşturulacak. Batı'nın savunma hattı da saldırı hattı da bizim sınırımız olacak. Batı, tehdit sınırlarını kendinden daha da uzağa taşıdı. Bu çok önemli bir gelişme ve etkisi belki de yüz yıl sürecek. Türkiye'nin Doğu sınırı dünyanın en önemli sınırı oldu bile... Dünya henüz koronavirüs salgınını sona erdirecek bir yol bulamamışken bilim insanlarından korkutan bir uyarı daha geldi. Uzmanlar koronavirüsün mutasyona uğradığını ve bu yeni formunun şu an görülenden 10 kat daha bulaşıcı yani 10 kat daha tehlikeli olduğunu açıkladı. Haber Giriş Tarihi 1130 Dünyayı ikiye bölen gelişme... Koronavirüs mutasyona uğradı Dünya henüz koronavirüs salgınını sona erdirecek bir yol bulamamışken bilim insanlarından korkutan bir uyarı daha geldi. Uzmanlar koronavirüsün mutasyona uğradığını ve bu yeni formunun şu an görülenden 10 kat daha bulaşıcı yani 10 kat daha tehlikeli olduğunu açıkladı. Koronavirüs salgını tüm dünyaya yayılmış durumda ve her geçen gün artan vaka ve ölüm sayıları tüm insanlığı korku içinde yaşatmaya devam ediyor. Gelen son verilere göre dünya genelinde Covid-19 vaka sayısı 22 milyon 50 bin 472'ye ulaştı. Vakaların en fazla görüldüğü ABD'de 5 milyon 612 bin 27 kişi Covid-19'a yakalandı. ABD'yi 3 milyon 363 bin 235 vakayla Brezilya ve 2 milyon 701 bin 604 vakayla Hindistan takip ediyor. Dünyanın birçok ülkesinde Covid-19'a karşı aşı geliştirme çalışmaları devam etse de henüz ortada somut bir sonuç yok. Rusya'nın geçen hafta açıkladığı Sputnik V adlı aşıya sağlık otoriteleri temkinli yaklaşıyor. Dünya dört gözle koronavirüsü yok edecek bir ilaç ve aşı beklerken bilim insanlarından gelen son haber yine korku yarattı. Bilim insanları Covid-19'un mutasyon geçirmiş hali olan D614G'nin koronavirüsten çok daha tehlikeli olduğunu açıkladı. D614G'nin daha tehlikeli olma sebebi ise Covid-19'dan tam 10 kat daha hızlı bulaşabiliyor olması. Malezya Sağlık Bakanlığı Sars Cov 2'nin bir mutasyonu olan ve Covid-19'a yol açan D614G'yle ilgili önemli bir açıklama yaptı. Buna göre ülkede Hindistan'dan döndükten sonra 14 günlük karantina kuralına uymayan bir lokanta sahibinin hastalığı bulaştırdığı 45 kişinin en az üçünde D614G mutasyonuna rastlandı. D614G mutasyonuna ilk olarak şubat ayında Avrupa'da rastlanmış, daha sonrasındaysa tüm dünyada test için alınan sürüntü örneklerinde görülmüştü. Bilim insanları tarafından bu mutasyonun virüse küresel çapta yayılmaya sebep olabilecek bir biyolojik üstünlük sağladığı düşünülüyor. Sars Cov 2, Covid-19'a yol açan virüslerin genel ismi. D614G ise mutasyona uğramış ve virüsün hücrelerde daha kolay tutunmasını kolaylaştıracak şekilde sivrilmiş hali. Amerikan basınında çıkan haberlere göre, ABD'nin Florida eyaletinde Scripps Araştırma Enstitüsü'nde görevli uzmanlar, laboratuvarda yapılan çalışmada "D614G" ismi verilen mutasyonun, Kovid-19'un yüzeyindeki "fonksiyonel sivri uçların" sayısını büyük ölçüde artırdığını açıklamıştı. Virologlar da D614G mutasyonuna sahip virüslerin, bu mutasyona sahip olmayanlardan daha bulaşıcı olduğunu tespit ettiklerini söylemişti. Virüse "taç" görünümü veren bu sivri uçların, Kovid-19'un insan hücrelerine bağlanmasını sağladığını vurgulayan uzmanlar, D614G mutasyonu nedeniyle virüsün fonksiyonel sivri uçlarının sayısı veya yoğunluğunun 4 ya da 5 katına çıktığını açıkladı. Sars Cov 2, koronavirüs salgını Aralık 2019'da başladığından beri birçok kez mutasyona uğradı. Ancak bunlardan sadece biri, D614G, virüsün davranışını değiştirerek bilim insanları tarafından tespit edildi. Uzmanlar bu mutasyonun Vuhan'daki ilk vakalardan bir süre sonra, muhtemelen İtalya'da gerçekleştiğini düşünüyorlar. Yapılan son çalışmalara göre temmuz ayı itibarıyla dünyadaki vakaların %97'si artık bu mutasyona sahip durumda. Dr. Bette Korber'a göre bu mutasyon artık dünyanın her yerine yayıldı. Hatta salgının başlangıç noktası olan Çin'de bile bu durum gözlemleniyor. Korber, bir noktada covid-19'un mutasyonsuz hali ve D614G bir arada görüldüğünde bu yeni mutasyonlu virüs üstünlüğü ele alıyor. Dr. Korber'a göre D614G mutasyonu o kadar yaygın ki artık yeni salgın D614G haline gelmiş durumda. Ancak bu korkutan bulaşıcılık oranına rağmen tüm haberler kötü değil. Koronavirüsün D614G mutasyonu çok daha bulaşıcı olmasına rağmen çok daha 'öldürücü' değil. Bilim insanları bu mutasyona sahip Covid-19 vakalarıyla olmayan vakalar arasında daha öldürücü olması adına bir bağ kurmadı. Hatta Singapur Üniversitesi'nden bilim insanlarına göre bu mutasyon bulaşma hızını artırırken öldürücü olmaktan uzaklaşıyor bile olabilir. bu da uzmanlara koronavirüse çare bulmak için zaman kazandırabilir. Peki D614G mutasyonu aşı çalışmalarını etkileyecek mi? Bu en kritik sorulardan biri olmaya devam ediyor. Uzmanlar geçirdiği değişikliğe rağmen D614G mutasyonunun var olmasının devam eden aşı çalışmalarına etki etmeyeceği görüşünde. D614G, aşılarda kullanılacak antikor çalışmalarını etkilemiyor. Sadece virüsün viral yükünü artırarak vücutta tutunmasını kolaylaştırıyor. Bilim insanları bu durumda geliştirilecek Covid-19 aşılarının D614G mutasyonuna sahip Covid-19 hastalarında da işe yarayacağını ve virüsü ortadan kaldıracağını düşünüyorlar. ABD’nin El Kaide lideri Usame bin Ladin’i yakalanma sürecini anlatan ve ünlü yönetmen Kathryn Bigelow’un imzasını taşıyan “Zero Dark Thirty” filminde yer alan El Kaide militanlarına işkence sahneleri ülke kamuoyunu ikiye 45 DAKİKASI...Filmde CIA’in El Kaide tutuklularına uyguladığı suda boğma gibi “ağırlaştırılmış sorgu” teknikleri gerçeğe ve resmi kayıtlara uyumlu bir biçimde yer alıyor. Filmin ilk gösterimlerini izleyen eleştirmenleri, gazeteciler ve aktivistleri asıl rahatsız eden şey ise filmin ilk 45 dakikasında yer alan bu işkence anlarının Bin Ladin’in bulunması için faydalı ipuçları sağlamış olma durumun ABD’nin çok uzun zaman önce yasadışı ilan ettiği metotları, 2002 yılında yeniden kullanmaya karar vererek kıyamet kopmasına neden olan Bush yönetimini ağır bir dille eleştirenler için kabul edilemez olduğu GEREKLİ MİYDİAyrıca yanı sıra Senato İstihbarat Komitesi tarafından hazırlanan ve bugün onaya sunulması beklenen CIA sorgularıyla ilgili 6 bin sayfalık yeni bir raporda da kötü muamelenin Bin Ladin’in bulunması için “hayati bir önemi olmadığı” ifade ediliyor. Ancak raporun gizliliği sürüyor ve detaylarının kısa bir süre içinde de kamuoyuyla paylaşılması beklenmiyor. Dahası istihbarat yetkililerine göre, çeşitli seviyelerde işkenceye maruz bırakılan tutukluların bazıları yalan söylemiş olsa da bazılarının tamamen doğru, bazılarının da kısmen doğru ifadeler verdiği biliniyor. Dolayısıyla filmi görenlerin işkence ile Bin Ladin’in yakalanması arasında doğrudan bir bağlantı varmış algısına kapılmasından endişe 'BİP'Zero Dark Thirty filmi ile ilgili tartışmalar devam ederken, 11 Eylül saldırılarıyla ilgili olarak Guantanamo Körfezi Hapishanesi’nde tutulan beş kişinin önümüzdeki yıl başlayacak yargılama sürecindeki duruşmalarda ifadelerin sansürlenmesini onaylanması tansiyonu iyice Yargıç Albay James Pohl’un kararına göre, tutukluların ifadeleri sırasındaki ses yayınında 40 saniyelik bir geciktirme uygulanacak ve sakıncalı görülen sözler bip’ ulusal güvenliğin korunması adına bunun en zararsız yöntem olduğunu Sivil Özgürlükler Birliği ve medya kuruluşları bunun tarihin en büyük terör davalarından birinin basına kapatılması anlamına geleceğini belirterek karara tepki yönetimi ise ses geçirmez camın arkasından ya da bir başka odadan davayı takip eden seyircilere gizli bilgilerin sızmasını önlemek amacıyla böyle bir uygulama yapıldığını belirterek kararı savundu. Birçok insanın 'Yanny mi, Laurel mi' diye kavga ettiği, niye kimisinin 'Yanny', kimisinin 'Laurel' diye duyduğu konusunda akademik çalışmaların yapıldığı kayıttaki sesin sahibi ortaya çıktı Şarkıcı ve oyuncu Jay Aubrey Jones 64. 2007 yılında sanal sözlük için ss kayıtları yaptığını belirten Jones, ''Ben 6 aylık bir süre içerisinde internet sitesi için kelime kaydettim. Sesimin sosyal medyada bu kadar büyük bir tartışma yaratacağını tahmin etmezdim'' dedi. Bilimsel çalışmaların ortaya koyduğu gibi kendisinin 'Laurel' demesine karşın genelde 'Yanny' diye duyulduğunu teyit eden Jones, kendisinin de kaydı dinlediğinde 'Laurel' diye duyduğunu söyledi. Oyuncu-şarkıcı, bunun farklı şekilde duyulmasını ''Bence insanların dinlemeyi yaptığı bilgisayarlar ve diğer cihazlarla, sesin nasıl bir işlemden, süreçten geçtiğiyle ilgili bir şey'' diye açıkladı. Diğer Dünyadan Haberler için tıklayın Kosova Güvenlik Gücünün FSK orduya dönüştürülmesini öngören yasa tasarıları Kosova Meclisinde kabul edildi... Dünyayı ikiye bölen karar! Karara ABD desteğini yinelerken Rusya çatışma riski uyarısında bulundu. Arnavutluğun da desteklediği yasa Makedonları ise mutlu etmedi. En sert tepkiyi Sırbıstan'ın gösterdiği kararla ilgili AB ve NATO'dan peş peşe yorumlar geldi... Mecliste yapılan oturumda milletvekilleri, FSK'nin işleyişi, hizmet şartları ve mevcut FSK Bakanlığının Savunma Bakanlığına dönüştürülmesini düzenleyen üç yasa tasarısı için oy kullandı. 120 milletvekilinin bulunduğu Kosova Meclisindeki oturuma, Sırp milletvekilleri katılmazken, 107 milletvekili hazır bulundu. Oturuma, Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi, Başbakan Ramush Haradinaj, FSK Komutanı Korgeneral Rrahman Rama ile FSK mensupları da katıldı. FSK Bakanlığının Savunma Bakanlığına dönüştürülmesini düzenleyen yasa tasarısı ile FSK'nin işleyişi ile ilgili yasa tasarısı 106'şar, FSK'nin hizmet şartlarına dair yasa tasarısı da 105 oyla mecliste onaylandı. Kosova Cumhurbaşkanı Thaçi'nin de imzalamasının ardından FSK resmen Kosova ordusuna dönüşecek. Görev kapsamı, Kosova içinde sivil koruma operasyonlarına katılmak, doğal afet ve acil durumlarda müdahalede bulunmak ve Kosova ile yurt dışında operasyonlara katılmak olan FSK, yasal süreçlerin tamamlanmasının ardından tam manasıyla bir orduya dönüşecek. "KOSOVA ORDUSU ÜLKENİN ONURU" Kosova Cumhurbaşkanı Thaçi, yasa tasarılarının meclisten geçmesinin ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kosova ordusunun ülkenin onuru, güvenliği ve refahı olduğunu ifade etti. Çok zahmetli 20 yıllık bir sürecin ardından devlet kurma sürecini sonuçlandırdıklarını kaydeden Thaçi, "Kosova Meclisi, mutlak çoğunlukla ve siyasi farklılıklara rağmen Kosova ordusunun kurulmasını öngören yasa paketini onayladı. Toplum ve devlet olarak halkımızın ve ülkemizin çıkarlarını savunmak için cesur ve sorumlu olduğumuzu, birlikte durmayı bildiğimizi kanıtladık. Kosova ordusu ile savunma bakanlığının kurulması, yıl sonu tatilleri için en iyi hediyedir." değerlendirmesinde bulundu. ABD DESTEĞİNİ İLETTİ Kosova Meclis Başkanı Kadri Veseli ise Kosova için yeni bir dönemin başladığını vurgulayarak, "Bu andan itibaren resmen Kosova ordusuna sahibiz. Genel kurul salonunda askeri öğrenciler de bulunuyor. Bu andan itibaren onlar Kosova'nın birer askeridir. Kosova'yı ve askerleri tebrik ediyorum." dedi. ABD'nin Priştine Büyükelçiliği de Kosova'nın egemenlik hakkı olan FSK'nın kademeli olarak dönüşümüne desteğini yineledi. Büyükelçilik açıklamasında, Kosova ile Sırbistan'a gerilimi düşürmek ve diyalogda ilerleme katetmek için şartların oluşturulması çağrısında bulunularak "Kosova ve bölge barışı, istikrarı ve refahını artıracak, her iki taraf için olumlu bir anlaşmaya varma hedefi, ABD için de en önemli önceliği temsil etmektedir." ifadesi kullanıldı. Kosova hükümeti, 13 Eylül'de FSK'nin orduya dönüşümünü öngören üç yasa tasarısını meclise sunmuştu. Meclisteki ilk okuma 18 Ekim'de gerçeklemiş, yasa tasarıları milletvekilleri tarafından desteklenmişti. RUSYA ÇATIŞMA İHTİMALİNİ İŞARET ETTİ Rusya Dışişleri Bakanlığı, Kosova’nın ordu kurma kararının bölgedeki tansiyonu artıracağı ve silahlı çatışmaların yeniden başlamasına yol açacağı yönünde açıklama yaptı. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Kosova’nın ordu kurma kararını duyurmasının ardından açıklama yaptı. Bakanlık alınan kararın bölgedeki tansiyonu arttıracağını ve silahlı çatışmaların yeniden başlamasına yol açacağını kaydetti. Alınan kararın Birleşmiş Milletler BM Güvenlik Konseyi kararları ile ters düştüğünü belirten açıklamada, “Priştine'de 14 Aralık'ta parlamento Kosova Güvenlik Güçlerini tam teşekküllü bir Kosova ordusuna dönüştürmeye karar verdi. Bu adım, 1244 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına ters bir davranış” denildi. ARNAVUTLUK MEMNUN MAKEDONYA DEĞİL Kosova Güvenlik Gücünün FSK orduya dönüştürülmesini öngören yasa tasarılarının mecliste kabul edilmesi, bölge ülkelerinden Arnavutluk'ta memnuniyetle karşılanırken, Makedonya bu kararın zamanlamasından memnun olmadı. Arnavutluk Cumhurbaşkanı İlir Meta, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, FSK'nin orduya dönüştürülmesine ilişkin kararı, "tarihi" ve "barışa katkı sağlayacak" bir karar olarak nitelendirdi. Kararın, demokratik kurumların inşası ile bölge barışı, istikrarı ve iyi komşuluk ilişkilerine katkı sağlamak noktasında Kosova'nın yeni sorumluluklar üstlenebileceğini gösterdiğini kaydeden Meta, "Avrupa-Atlantik ruhu, bu tarihi değişimin temelinde yer almaktadır." ifadelerini kullandı. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ise Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi'nin asker üniformalı bir fotoğrafını paylaşarak, tebrik etti. Makedonya Başbakanı Zoran Zaev ise başkent Üsküp'te katıldığı bir program sonrasında yaptığı açıklamada, FSK'nin orduya dönüştürülmesi noktasında NATO ile aynı tutuma sahip olduklarını ve böyle bir adım için uygun zaman olmadığı değerlendirmesinde bulundu. DİKKAT ET ÇAĞRISI Bölgede yeni gerilimlere ihtiyaç olmadığını vurgulayan Zaev, şunları kaydetti "Balkanlar'ın yeniden barut fıçısı olmaya niyeti yok. Başbakanlara ve cumhurbaşkanlarına adımlarına dikkat etmeleri çağrısında bulunuyorum, zira hedefi Avrupa Birliği üyeliği olan Batı Balkanlar'ın 6 ülkesi olarak ortak yükümlülüğümüz, ekonomik iş birliğini ilerletmek, bölgesel kalkınmayı artırmak, kalıcı barışı ve Avrupa Birliğine entegrasyonu sağlamak olmalıdır." Makedonya'daki Arnavut siyasi partilerinden Demokratik Bütünleşme Birliği BDİ Genel Başkanı Ali Ahmeti de Kosova ordusunun Avrupa-Atlantik perspektifi bulunan tüm bölgenin barış ve istikrarının bir başka temeli olduğunu ifade etti. TÜRKÇE MESAJ Bu arada Kosova Başbakan Yardımcısı Enver Hoxhaj, konuyla ilgili sosyal medya hesabından paylaştığı Türkçe mesajda, Kosova'daki tüm kadın ve erkeklerin yoğun emeklerinin sonuç verdiğini belirterek, "Bugün itibarıyla tüm yurttaşlarımıza hizmet edecek bir ordumuz var. Bu büyük başarıyı kutlarken, NATO ailesindeki müttefiklerimize katılmak için daha da çok çalışacağız." ifadelerini kullandı. AB'DEN KADEMELİ ÇAĞRI Avrupa Birliğinden AB, Kosova Güvenlik Gücünün FSK orduya dönüştürülmesi sürecinin, Kosova Anayasası'na uygun bir şekilde "kapsayıcı" ve "kademeli" olarak gerçekleşmesi gerektiği belirtildi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin ofisinden yapılan yazılı açıklamada, AB'nin, FSK'nin orduya dönüştürülmesi konusundaki düşüncelerinin NATO ile benzer olduğu kaydedildi. Açıklamada, "FSK'nin orduya dönüştürülme süreci, Kosova Anayasası'na uygun şekilde kapsayıcı olmakla beraber kademeli olmalıdır." ifadesine yer verildi. NATO 'ZAMANLAMA' DEDİ NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Kosova ordusunun kurulmasına yönelik alınan karardan üzüntü duyduklarını söyledi. Stoltenberg, “Bu dönüşümün zamanlamasının kötü olduğunu açık bir şekilde dile getirdik” dedi. Kosova Güvenlik Kuvvetlerine FSK ordu görevi ve yetkisi veren yasa tasarıları Meclis Genel Kurulunda oy birliğiyle kabul edildi. Kosova’nın ordu kurma kararının ardından NATO’dan açıklama geldi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, alınan karardan üzüntü duyduklarını ifade etti. Stoltenberg, "Kosova Güvenlik Gücünün FSK orduya dönüştürülmesi kararı sadece Kosova'nın vereceği bir karar, ancak bu dönüşümün zamanlamasının kötü olduğunu açık bir şekilde dile getirdik” ifadesini kullandı. NATO'nun Kosova Güvenlik Gücünü mevcut yetkileriyle desteklemeye hazır olduğunu dile getiren Genel Sekreter Stoltenberg, yetkilerinin değişmesiyle ittifakın Kosova ile ilişkisini gözden geçirmek zorunda kaldığını belirtti. SIRBİSTAN TEPKİLİ Kosova Güvenlik Gücünün FSK orduya dönüştürülmesini öngören yasa tasarılarının Kosova Meclisinde kabul edilmesi, bu ülkeyi hala kendi toprağı olarak görmeye devam eden Sırbistan'da tepkiyle karşılandı. Sırbistan hükümetinden yapılan yazılı açıklamada, Priştine yönetiminin aldığı bu kararın en sert şekilde kınandığı belirtildi. Açıklamada, bu kararın büyük bir endişeye sebebiyet verdiği ve başta Birleşmiş Milletler'in BM 1244 sayılı kararı olmak üzere, uluslararası hukuk prensiplerine aykırı olduğu vurgulandı. FSK'nin orduya dönüştürülmesi eyleminin, Priştine yönetiminin aldığı tek taraflı kararların temel demokratik değerlere aykırılık teşkil ettiğinin yeni bir göstergesi daha olduğu bildirildi. Açıklamada, bu durumun, Priştine yönetiminin bölge barışına karşı bugüne kadarki en büyük tehdidi olduğu vurgulandı. Sırbistan Dışişleri Bakanı İvica Dacic ise BM Güvenlik Konseyinin acilen toplanmasını talep edeceklerini belirterek, "Bu, bölgenin istikrarı ve barışına, ayrıca Kosova'da yaşayan Sırp halkının güvenliğine yönelik en doğrudan tehdit." ifadelerini kullandı. Hükümet bünyesindeki Kosova Ofis Direktörü Marko Djuric ise Kosova ordusunun, Sırbistan sınırları içindeki yasa dışı silahlı bir teşekkül olduğunu savundu. Bu arada, NATO bünyesinde Kosova'da görev yapan Kosova Gücü KFOR birlikleri, Kosova'daki Sırp nüfusun yoğun yaşadığı kuzey bölgesindeki güvenlik önlemlerini artırdı. KFOR birlikleri, Mitrovica şehrinin Sırp ve Arnavut bölgelerini ayıran İbar nehri üzerindeki köprüye konuşlandı. Sırbistan'dan 17 Şubat 2008'de ayrılarak tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova, bugüne kadar 100'ün üzerinde ülke tarafından tanındı. Sırbistan, hala kendi toprağı olarak gördüğü Kosova'yı bağımsız bir devlet olarak tanımasa da iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirmek amacıyla Avrupa Birliği AB ara bulucuğunda gerçekleştirilen diyalog sürecine katılıyor. HUTBEDE VURGULANDI Kosova ordusunun kurulmasını öngören yasa tasarısı bugün mecliste onaylandı. Meclisteki görüşmenin öncesinde ülke genelindeki cuma hutbelerinde, Kosova ordusunun kurulmasından bahsedildi. Hutbede, Kosova Savaşı'nın sona ermesinden 20 yıl sonra ordunun kurulmasının, devleti devlet yapan önemli bir unsurun oluşmasının sağlandığına işaret edilerek, ordunun, din, dil ve etnik mensubiyet gözetmeksizin Kosova’da yaşayan tüm insanların güvenliğini sağlayacağı belirtildi. Kosova’nın başkenti Priştine’de Osmanlı'dan kalan Alaeddin Camii'nde hutbenin okunmasından önce cami imamı verdiği vaazda, “Kosova ordusunun kurulması için duaların hiç eksilmemesi ve bağımsız bir devletin olmazsa olmazı olan bir sütunun oluşması mutluluk vericidir. Kosova devletine hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

dünyayı ikiye bölen cam filmi